İnsan tek başına bir yerde otururken biraz dünyanın dışına itilmiş gibi duyuyor kendini. Hele dışarıda kalabalık akıp gidiyor, bulutlar rüzgârda hızla dağılıyorsa.
Kafası biraz karışıktı. Hayal ve gerçek beyninde tango yapıyordu.
Sayfa 295Kitabı okudu
Reklam
Resim yapmak bir tapınma değildi belki, ama fırtınalı yaşamını, aşk kırgınlıklarını unuttuğu bir liman, bir huzur arayışıydı.
Sayfa 83 - Kamil UzmanKitabı okudu
Nedim Gürsel: Dönüş
"Ömür biter yol bitmez." Kentlerin, otellerin duvarlarında yazılıydı. Bir geminin beyazında, trenlerin uçakların altında. Bekleme odalarında, gar saatlerinde, kamyonların otobüslerin ön camında yazılıydı. Ya da bir tanıdık bir ses, hep bu tümceyi fısıldadı kulağıma."Ömüt biter yol bitmez."
Sayfa 347Kitabı okudu
Nâzım'ın bir şiirinde dediği gibi herhalde çıkmazdım bu yolculuklara, "yürek çağırmasaydı".
"Evet öleceğiz ama nerede, ne vakit, nasıl öleceğimizi bilmiyoruz. Bilseydik yaşamak işkenceye dönüşür, hiç kuşku yok intihar ederdik."
Reklam
"Anadolu deyince hep bu görüntüyü anımsayacağım artık. Toprak ve gökyüzü, geceleyin boşluğu bir anda dolduran yıldızlar, yeşille sarının uyumu. Mavinin çağrıştırdığı umut ve özgürlük."
"Peki ölüm hiç olmasaydı, sürekli bir hazzı ya da acıyı yaşasaydık daha mı iyi olurdu? Hiç sanmıyorum."
"Vanitas vanitatum et omnia vanitas." Her şey boş. Her şey geçici.
Hisar ve Cellat
12 Eylül darbesinin karanlık günleri romanın çağdaş anlatı eksenini oluşturdu, tarihsel anlatı ekseniyse Fatih döneminde geçeb olayların, özelliklede İstanbul kuşatması ve Çandarlı Halil'in trajik öyküsü üzerine kuruldu.
Sayfa 326Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.