Jones bu kitapta ( The Sanskrit Language) Hindu ayinlerinin kutsal dili hâline gelmiş olan Sanskritçe ile Yunan ve Latin dilleri ve ayrıca Gotça, Keltçe, Eski Farsça, Almanca, Fransızca ve İngilizce arasındaki şaşırtıcı benzerliklere işaret etti. Örneğin anne Sanskritçe’de “matar”, Latince’de “mater”, eski Kelt dilinde “mathir” ve İngilizce’de “mother”dı. Jones bütün bu dillerin, şu an unutulmuş eski ortak bir dilden türemiş olması gerektiği fikrine ulaştı ve böylece sonradan Hind-Avrupa dil ailesi olaran tanımlanacak şeyi ilk tasvir eden kişi oldu.
Sayfa 296Kitabı okudu
Agni'nin bulunduğu yer açısından üç özelliği vardır. Agni hem yerde (Lirimurdhan), hem havada (nıadhayama) ve hem de gökte (uttama) olabilirdi. Bu nitelikler onun her yerde hazır ve nazır olma özelliğine atıf yapar. Menşe açısından bakıldığında şüphe yok ki, Agni, Hind-Avrupalıların Hindistan'a girişinden önce ibadet edilen bir tanrıydı. Agni kelimesi bugün pek çok Hind Avrupa dilinde yaşamaktadır. Litvanyaca'da " ugnis", Slavca'da "ogni" ve İngilizcede " ignate" (Tutuşturmak) formuyla hala mevcuttur. Bu miras da bu tanrının bir zamanlar Hind-Avrupalılarca geniş olarak saygı gördüğüne delalet eder. Agni muhtemelen enerji verici ısı ya da ateşin kişileştirilmiş haliydi. Enerji üreten her şey ısı yaydığı, ısı yayan her şeyin de enerji ürettiği imajı veya bilgisi tüm eski kültürlerde mevcut olmuştur. Ateşin veya ısının, yakıcı-koruyucu ve faydalı özelliklerinden dolayı tanrılaştırılmış olduğu tezi doğru değildir. Agni daha ziyade herşeye canlılık veren ısı ve enerjinin dini sıfata büründürülmüş halidir. Böylece Agni hayat prensibi olmuştur. O herşeyin arkasındaki yaşatıcı prensiptir.
Sayfa 53 - pdfKitabı okudu
Reklam
Yakılan kadınlar
Hind uygarlığında kadın müstakil bir varlık olarak görülmez, ancak babası, eşi ya da oğluyla birlikte "insan" kabul edilirdi. Eşi ölen bir kadının hayatı hükmen bitmiş sayılırdı. Cenaze günü bir odun yığını üzerine çıkarılarak yakılırdı kadın. Hint uygarlığının bu ayıbı XVII. asra kadar devam etti.
Özetle birinci evliliğinden Hind ve Hâle isminde iki erkek çocuğu; ikinci evliliğinden de Hind isminde bir kız çocuğu olmak üzere toplam 3 çocuğu dünyaya gelmiştir.
Sayfa 35 - Semerkand
Bir gün dedi: Iztırâb içinde Ben ölmeğe gelmişim bu Hind'e Ölmek dedi, kahkahayle güldüm, Duydum ki fakat içimden öldüm. (Abdülhak Hâmid)
Sayfa 5 - İstanbul Fetih CemiyetiKitabı okudu
Kadınların başında Ebu Süfyan'ın karısı Hind vardı. Elli yaşlarında şişman bir kadındı, Bedir Savaş'ında hem babası hem de ağabeyi ölmüştü. Onları öldüren, Muhammed'in dev gibi amcası Hamza'ydı. Kadının içi intikam ateşiyle doluydu.
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.