Bir insan iki kişiyi birden nasıl sever kızım? Hiç iki karpuz bir koltuğa sığar mı?
Sayfa 297Kitabı okudu
Kılıcına ad vermek yalnızca kahramanlara özgü bir beyhudeliktir, kızım. Haklarında şarkılar söylenen, hikayeleri dilden dile dolaşan, adları çocuklara verilen kahramanlara. Bizim gibiler içinse gölgeli bir yoldur. Ve oyunu doğru oynarsan, hiç kimse, bırak kemerindeki hançerin, senin adını bile öğrenemez. Bir söylenti olacaksın. Bir fısıltı. Bu dünyanın piçlerini yokgecede uykularından kan ter içinde uyandıran bir düşünce. Bu dünyada olabileceğin son şey, evlat, birinin kahramanı olmak.
Ama kahramanların korktuğu bir kız olacaksın.
Sayfa 25Kitabı okudu
Kin, duyguların en süreklisi. Sevgi de geçer, dostluk da geçer. Ama kin geçmez. Kin, amacını ölüm kadar tutturabiliyor. Okullarda en önemli ders, kinleri kökünden kazıma dersi olmalı. Kinsiz insanlar yetiştirmek lâzım, tarihi olduğu gibi hasır altı etmek lâzım. Tarih, kinlerin hazinesi. Bak şu millet bu millete neler etmiş. O milletin çocuklarına mutlaka öğretilecek paslanmış cürümler. Çocuklar, kinlerini tazeleyen derslerden imtihan geçirecek. Kinleri en iyi bilene 10 numara verilecek.
Sayfa 77Kitabı okudu
DAHA DÜNYADA İKEN ALLAH, BİRE ON VERİYOR
Bir gün Abdullah bin Mübarek'in evine on kişi kadar âlim , misafir olarak gelir. Abdullah bin Mübarek Hazretleri'nin elinde, üzerine bindiği atından başka bir dünyalık yoktur.
O atı kesip misafirlerine ikram eder. (At eti yemek "haram değildir. Tenzîhen yani helale
yakın mekruhtur) Bu meseleden dolayı karısıyla aralarında
Sayfa 116
"Ama şimdi de ağzıma bir parmak bal çalıyorsun," diye dalga geçti Serilda, tam da o sırada gözleri gökyüzüne kayarken hava karardı. "Keşke samanı altına çevirebilseydim. Bundan... Aptalca hikâyeler uydurmaktan çok daha faydalı bir şey olurdu. Madam Sauer'in dediği gibi, aklınızı saçmalıklarla doldurmaktan daha iyi olurdu."
