"Beyaz tuşlar siyah tuşlardan daha yeteneksiz değildi. Tam tersine müzik parmaklarının arasından akıp gidiyordu. Onlar için mükemmel bir kulak, armoni duygusu, virtüözlük nefes almak, yürümek gibiydi. Siyah tuşlar tutkuyla çalıyorlardı, ama teknikleri genellikle yetersizdi. Bir anlamda, çok da tuhaf olsa da, beyaz tuşlar müzik demekti...Siyah tuşlar müziğin karanlık bölgesiydi."
Reklam
“Çünkü az evvel acı çeken kişi kısacık bir zamanda -uzun da olsa fark etmez- artık her şeyin anlamını bildiği bir aleme geçti. Acı çekerek mi yoksa bir kuş gibi tek nefes vererek mi öldüğünün orada artık bir anlamı yoktur.” “Ya ölmeden çektikleri ?” “Onun da anlamı yoktur. Çünkü sonunda nasılsa ölecektir. Öyleyse ana rahmine düştüğü andan itibaren ölmeye yazgılı olan hiç kimsenin çektiği acının anlamı yoktur.”
Sayfa 304Kitabı okudu
Nefsi ufak bir iki gayretle, zikir darbesiyle hizaya getiririm zannetme. O, çok cellatlardan kurtulan korkunç bir ejderhadır, diyor. Dikkatimizi en çok çektikleri hususlardan biri de asıl düşmanımızın içimizde, "nefis" adı verilen bir canavar olduğudur. Onun türlü tuzakları, hileleri var dır. Çok insafsızdır. Şeytan köpeğe benzetilmiş; dışarıdan saldırır, kovarsın gider, bir daha gelirse gelir. Nefis öyle değil; kaplan gibi aralıksız saldırır, hiç insafı yoktur. Senden bir şey çalmadan, yani seni küfre ulaştırmadan da dönmez. O halde ona karşı en etkili ilaç onu idrak etme, tanıma ve tehlikenin farkında olma keyfiyetidir. Müthiş bir benzetme yapmışlar: Yılan, deliğinden çıkar. Kedi onu beklemektedir ve yılanı boynunun altından kapar.
Sayfa 46
Dikkatimizi en çok çektikleri hususlardan biri de asıl düşmanımızın içimizde, nefis adı verilen bir canavar olduğudur.
Isaac Asimov
Hangi nedenle nefes alıyorsam o nedenle yazıyorum, çünkü eğer bunu yapmazsam ölürüm.
Reklam
137 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.