Motun'un çelik elleriyle kurulan Türk ordusu 2200 yıldır, kanatlanmış atlarıyla doğudan batıya doğru akıp durmuştur. Kaşgarlı'nın "kuş kanatın er atın" (kuş kanadıyla er atıyla) dediği erler bu ordunun erleridir. Yahya Kemal'in "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik"
"Sana Söz" Diyenlere inanmanın sonu;)
Kan dökmeyeceğine söz vermiş, halkın ve askerlerin teslim olması çağrısında bulunmuştu. Şiddetli ve bunaltıcı bir kuşatmadan 18 gün sonra Sivas Kalesi'ne girdi. Timur kan dökmedi ama kaleyi savunan tam dört bin askeri, diri diri toprağa gömdürdü.
Reklam
Niğbolu Muharebesi ve Niğbolu Haçlıları
Tarihte Niğbolu Haçlıları ismiyle anılan bu Haçlı ordusunda Macar, Fransız, Alman, İngiliz, Belçikalı, İtalyan, Hollandalı, Avusturyalı, Eflaklı, Rodoslu, İskoç, Leh ve Çekler başta olmak üzere Avrupa’nın hemen her milletinden şövalye ve asiller vardı. Haçlı ordusunda Macar Kralı Sigismund, Fransa Kralı II. Jean’ın torunu ve Burgonya Dükası
1394'te Selanik ve Yenişehir'i (Mora) de alan Osmanlı orduları, Teselya ve Arnavutluk'a kadar ilerlediler. Bayezid Han, İstanbul'un birinci muhasarasından sonra imparatorun şehirde bir Müslüman mahallesi tesisi, bir cami inşası ve bir kadı bulundurulması konusundaki sözünü yenne getirmemesi üzerine, şehri ikinci defa kuşattı. 1395 yılındaki bu kuşatma, yaz boyunca devam etti. Bu sırada Yunanistan'dan Tırhala, Domasia ve Patros şehirleri alındı. İstanbul Muhasarası Balkanlarda büyük bir Haçlı ordusu hazırlandığı haberi üzerine kaldırıldı. Macar kralının propagandası ve papanın tahrikleri sonucunda bir Haçlı ordusu kuruldu. Mevcudu 100.000'den fazla olan bu Haçlı ordusu, Tuna'yı geçerek Vidin, Orsova ve Rahova şehirlerini ele geçirerek Doğan Beyin müdafaa ettiği Niğbolu'yu muhasara etti. Ancak Edirne'den yola çıkarak süratle gelen Sultan Bayezid, Haçlı ordusunu Niğbolu Kalesi önünde ağır bir bozguna uğrattı (25 Eylül 1396). Esir edilen ve fidye karşılığı serbest bırakıldıktan sonra Padişaha karşı bir daha savaşmamaya yemin eden Avrupalı asilzadeler ve şövalyelere Yıldırım Bayezid Han şöyle diyordu: "Ettiğiniz yeminleri size iade ediyorum. Gidiniz, ordular toplayınız ve bizim üzerimize geliniz. Bana bir kere daha zafer kazanma imkanı sağlamış olursunuz."
1396'da Bayezid, Rumeli'yi istila eden Haçlı ordusunu Niğbolu Kalesi önünde, on bin zırhlı süvarisini yanına alarak yıldırım gibi yetişip baskın yaparak bozguna uğrattı.
Türk askerlerinin kahramanlığı karşında birleşik ordu niğbolu kalesi önünde mağlup oldu. Türklerin eline birçok mal ve çoğu kumandan olan esir kafilesi geçti. Yıldırım Beyazıt Niğbolu zaferini bütün hükümetlere nâmeler yollayarak ilan etti. Mısır'daki Halife kedisine (Sultan - İklimi- Rum) ünvanını verdi. Bundan sonra padişahlara (Sultan) ünvanı verildi.
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.