Müfredat planlaması hükümetin değil öğretmenlerin, okulların ve belediyelerin sorumluluğundadır. Bugün Finlandiya'daki birçok okul kendine özgü müfredata sahiptir. Bu müfredatlar hem yerel eğitim yetkilileriyle koordineli olarak hazırlanmakta hem de onlar tarafından onaylanmaktadır.
Sayfa 159 - Sola YayınlarıKitabı okudu
Sonra, biri ötekine benzeyen okul günleri geri geldi. Her şey dümdüz, tekdüze giderken Kasım ayında müthiş bir şey oldu, yazı devrimi yapıldı. Kaç yılda ve güçlükle öğrendiğimiz Arap yazısının yerine, Latin esaslı Türk alfabesi kabul edilmişti. Donakaldık. Birkaç yılımız da yeni yazıyı öğrenmekle geçecek sanıyorduk. Çok kısa bir süre sonra su gibi okumaya, rahatça yazmaya başlayınca mızıklandığımıza utandık.
Sayfa 246 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Geleceğin büyük çatışmalarının kökeni, hiç şüphesiz devlet aristokrasisinin büyük ve küçük kesimleri arasındaki gi derek gerginleşen bağıntıdadır. Gerçekten de her şey, ikinci sinif diploma sahiplerinin, kültürün küçük samuraylarının; bankalarda, sanayide ve si yasette iktidarın tüm konumlarında her zamankinden daha inatçı bir te kel kurmuş olan Fransa'daki 'büyük okul', Japonya'daki devlet üniversitesi mezunları karşısında verdikleri iktidar çemberinin genişletilmesi mücade lesinde – tıpkı XVI. yüzyılda ve Fransız Devrimi'nin başlangıcında taşralı küçük soyluların ya da XIX. yüzyıl başlarında Meici islahatına karşı “yurt taşların özgürlüğü ve hakları” adına isyan başlatan dışlanmış samurayların yaptığı gibi- evrensel hak taleplerini canlandıracaklarına işaret ediyor.
Sayfa 47 - HilKitabı okudu
Kadınların okul ve üniversitelere akın etmeleri Proleter Ekim Devrimi'nin büyük başarısıdır. Rekabetten korkmamaları ve erkeklerin ayrıcalıklı durumları, sözüm ona aşağı cins sayılan kadınlara çeşitli meslek kapılarını artık kapatmıyor....
HARF DEVRİMİ
Yeni harflerin öğretimi yaygınlaştıkça kitabevleri eskisinden çok sattılar. Harf devriminin ikinci yılında okul ve öğrenci sayısının arttığı gözleniyordu. Yeni harflerin basım tekniğinde sağladığı kolaylık, basılan kitap sayısında da artış sağlamıştır.
Sayfa 309
Endüstri Devrimi, seri üre­tim hattı üstündeki bir ürünün "geçer ya da kalır notu aldığı" fikrini de beraberinde getirmişti. Sözgelimi bir ayakkabı fabrikasında, ayakkabılara geçer ya da kalır notu veriliyordu. Geçer notu alamayanlar, fakir kimselere "ikinci el" olarak mı verileceğine, yeniden parçalarına ayrılıp geri dönüşümden mi geçirilece­ğine, yoksa tamamen çöpe mi atılacağına karar ver­mek üzere yeniden puanlamadan geçiriliyorlardı. Bu dönemdeki düşünürler, eğitim sürecinde öğrencileri eşit gören Sokratik bakışı devreden çıkardıklarında öğrenciler, okul ve okulun sistemin dar kriterleri ta­rafından denetlenip notlandırılmak üzere eğitim ve sosyalleşmenin seri üretim hattına dizilmiş ürünler olarak görülmeye başlandı. Bu sistem, 1800'lerin so­nunda William Farish tarafından İngiltere'de tamamen kurumsallaşmış olacaktı.
Sayfa 88 - İthaki Yayınları, 7.Baskı, 2020. Thom Hartman
Reklam
119 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.