Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama boşluğumuzu doldurmak için onlara gereksinim duyduğumuza inandığımızdan, bize boşluktan başka hiçbir şey vermeyen bir şeye gereksinimimiz artmaktadır. Bu uyarım koşullarının birçok çeşidi vardır: Yüksek sesli müzik, büyük arabalar, nüansı olmayan pırıltılı renkler, parlak cihazlar veya uyarım koşullarını artıran herhangi bir şey. Sonunda kendimizi canlı hissedebilmek için aradığımız şey sadece değişimin hızı olur. Uyarımın şekli veya içeriği önemini kaybeder. İçerik gittikçe önemsizleşir. Boş şekiller tercih edilir, çünkü içeriği ve anlamı olan şekiller değişimin hızını yavaşlatır. Çünkü anlam, ruhsal bir örgütlenme gerektirdiğinden zaman alır.
Sayfa 123 - Çitlembik YayınlarıKitabı okudu
Sırlı tuğla, tuğlanın firuze, patlıcan moru, lacivert sırla kaplanıp fırınlanması ile elde edilir. Genellikle tuğlanan dar ve uzun yüzü sırlanır. Bu şekilde hazırla­nan sırlı tuğlalar gereğinde isteğe göre kesilebilir ve yan yana getirilerek de­ koratif düzeyler sağlanır. Genellikle Selçuk devri sırlı tuğlalarında silis oranı yüksek, iyi
Sayfa 94 - Çini ve Seramik Sanatı Bölümünden
Reklam
REHBER ve SEMBOLLER...
Kelimeler, şekiller, renkler ve sesler, semboller, semboller, İçindeyiz... Ânı ânına çakıp sönen, sönüp çakan şimşekler, Bense rehber, çıktım artık hayatlarından, dördü de öldüler...
Sayfa 138 - 8.Levha, Ruhî Çizgiler -Rolün Sonu- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Kalbimin en derinlerinden kendimi unutmaya bırakmak istiyordum. Ve eğer böyle bir unutma mümkün olsaydı; eğer gözlerimi kapadığımda, uykunun ardından, her şey hiçliğe uzansa ve kendi benliğimi bile hissedemeseydim; varlığımın siyah bir lekede, bir müzik notasında veya renkli bir ışık ışınında çözünmesi mümkün olsaydı; eğer bu renkler ve bu şekiller büyüyüp kayboluncaya kadar genişleseydi; dileklerim yerine gelmiş olurdu.
Max Beckmanrn'ı bilir misiniz? 1884 -1950 yılları arasında yaşamış bu Alman ressam, yirminci yüzyıl insanının yol açtığı dehşete tanık olmuş ve kayıtsız kalamamıştı. "Aşırı duyguları yaşamak biçim yaratmanın kendisidir,” demişti. “Biçim kurtuluştur.” Öfke, acı, dehşet, yalnızlık, korku, sıkışmışlık, huzursuzluk... Bu duyguların itici renkler, çarpıtılmış şekiller kullanılarak aktarılmaya çalışıldığı bir resim aynı zamanda nasıl güzel olabilir? Beckmann bunu başarmıştı, çünkü tanık olduğu şeylerin tahakkümünden biçim üzerine yoğunlaşarak kurtulabileceğini görmüştü.
Göz varlıkların bir kısmını görür ... içteki nefsani sıfatları da idrak edemez. Onun alanı dar, gidebileceği güzergah sınırlıdır; renkler ve şekiller alemini aşamaz.
Reklam
Ruhun mukaddes bir raksa başladığı bu mıntıkada renkler delidir, şekiller sarhoştur ve mantık bizim serkeş cûşumuzun esiridir. İşte, şiirde mânâ ahvâlin bu yüksek ve fevkalâde mâhiyete girişi demektir. ~Yakup Kadri~
Sayfa 127Kitabı okudu
“Sanat bazı şekiller renkler, sesler ve hayaller karşısında müstesna bir zevk duyan seçkin bir insan azgınlığının ruhundan doğar. Sihirli bir gölü andıran bu ruh,kendini aks eden şeylere, sathındaki ürperişlere göre türlü şekiller verir ve onları harekete geçirip canlandırır.”
Gücü elinde bulunduran her kimse ya da neyse onun kararlarına göre uzlaşılır ve daha geniş kitlelere ait toplumsal kararlar verilir. Renkler, şekiller, tatlar, isimler, acılar ve aşklar… Ardından da toplumsal tabakanın üstü altını, altı da üstünü etkileyerek ortak bir noktada birleşilir.
"Kim bir insanın yaşamına dair her şeyi bildiğini iddia edebilir ki? Tıpkı bir çiçek dürbünü gibi her sallayışınızda farklı bir şekil çıkar karşınıza; renkler değişir, şekiller değişir, iç içe girip birbirine karışır, tam bir şey yakaladım derken gözünüzün önünden silinip yerini başka bir şeye bırakır ve böyle sürüp gider"
225 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.