Türkler ölüm bir zorunluluktur diyorlardı. Ama ne olursa insan, derin biçimde insani duygular taşır. Bilge Kağan kardeşi Kültigin'in ölümünden şu dokunaklı ifadeyle söz eder: "Gören gözlerim görmez, bilen aklım bilmez oldu. Evet, gözler yaşla, ruh ve yürek hıçkırıkla doluyor....." Ve oğlu da babasının mezar yazıtına şu sözleri kazımıştır: "Bilge Kağan göğe uçtu. Yaz gelince yukarıda, gökyüzünde gökkuşağı çıkınca, dağda maral kaçınca, seni düşünürüm...." Son olarak bir reisin sade ve umutsuz haykırışı uzun bir söylev kadar edebidir: "Savaşa gittin ve seni o zamandan beri görmedim, oğlum, aslanım!"
Sayfa 131 - undefinedKitabı okudu
Bilge Kağan
Orhun Yazıtları onun zamanında dikilmiştir. Kendisi bir devlet adamı ( Buyruk Çor ) tarafından zehirlenerek öldürüldükten sonra yerine geçen oğulları devlete eskisi gibi hakim olamamışlardı. Nihayet Çinlilerin tahrikleriyle Uygur, Karluk ve Basmıl boylar ayaklanmış, uzun mücadelelerden sonra 745 yılında II. Gök-Türk Devletine son verilmiştir.
Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
Mukan Kağan- Juan-Juan'ların Peşinde
Mukan Kağan güneyindeki komşuları olan her iki Çin devletiyle siyasi münasebetlerini geliştirirken, Juan-Juan'ların peşini bırakmıyordu. Onlara dördüncü Gök-Türk darbesini indirdi. Mağlup olan son hükümdar A-na-kui'in küçük kardeşi Teng-shu-tse ve yanındakiler, bu defa Batı Wei devletine sığındılar. (555)
Sayfa 20 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
" anladım ki bu ülkeyi sevmekle onu korumak farklı şeylermiş" Kuşçubaşı Eşref
"kaderin hükmü böyleymiş" -sultan Abdülhamid Han (31mart 1325)
"Mustafa Kemal'in mavi gözlerinden yayılan ışık, Enver'in içinde derin bir ürperti meydana getirirdi..."
Reklam
354 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.