Unutulmamalıdır ki toprağı vatan yapan, ona anlam kazandıran şehitlerdir. Şehidi olmayan toprak, henüz vatanlaşamamış olmanın öksüzlüğü ve çoraklığını temsil eder. Enbiyâ yurdu bu toprak; şühedâ burcu bu yer; Bir yıkık türbesinin üstüne Mevlâ titrer. Dışı baştan başa bir nesl-i kerîmin yâdı; İçi boydan boya milyonla şehid ecsâdı. (Safahat, s. 165) Daha kuvvetleniyor kanla sulanmış toprak Ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak." (Safahat, s.150)
ilk buhranın patlak verdiği 1875 yılına gelindiği zaman 200 milyon altın siterlin, yani bugünkü para ile 880 milyon dolar veya 8 milyar lira borç hasıl olmuştu. Bu noktayı inceleyen bir Amerikalı yazar, "20 yıl gibi bir süre içinde Türkiye'nin 200 milyon altın siterline varan bir dış borç altına girmesi ve bunu eldeki önemli kaynaklarda borçla mütenasip bir geliştirme yapmadan bu kadara çıkarması aklın alacağı bir şey değildir" diyor ve daha soma da, Türkiye'nin, o zamandan beri şu kadar devrim, şu kadar kıtlık, şu kadar harp geçirdiği halde bu borcu ödemiş olmasına büsbütün şaşıyor.
Reklam
İnsanın varoluş Amacı
"İnsan, Allah'a borçlu olarak dünyaya gelir. İnsanın varoluş amacı, bu borcu Allah'a ödemektir. Bu borcu nasıl ödeyecek insan? Bunu göstermek için Allah kanun indirdi. Bu kanunun adı; "deyn/borç" ile borçla aynı kökten gelen "din"dir." "Ebu Leheb öldü"diyorlar: Ebu Leheb ölmedi, ya MUHAMMED; Ebu
Sayfa 68 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
“Bir damla suyun borcu selle ödenir ancak.”
Boşçuydum ben, artık boşçu değilim, vatan beni affetsin, kral beni affetsin diye anında koşmaya başlamamak için bir yuvarlak masa şövalyesinin ahlaki zırhıyla donanmış olmak şarttır.
Vatan için ölmek de var ama borcun yaşamaktır…
Sayfa 31
Reklam
722 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.