Bu ülkede yaşayan insanlar islâm dışı kimliği benimsedikçe övgüye değer bulunuyor ve benimsemeye çalıştığı bu yeni kimliğiyle öteki Müslüman ülkelerin insanına örnek gösterilmek isteniyor.
Büyük sermayenin az miktardaki kapitalistin elinde toplanması, çalışan sınıfı yıpratıcı, ezici bir şekilde kullanan sömürücü ve sadece kazanç fikri ile hareket eden yeni bir sınıfın doğmasını sağladı.
İslâmiyet, bir idare biçimi olarak demokratik değildir. Çünkü demokrasi, insanların, kendilerini idare edecek yasaları yapma hakkını, yani egemenlik hakkını kendi uhdesinde tutma yetkisini ifade ediyor.