"Sen de itiraf edersin ki, ilk anda ikimiz için de utanç ve acı vericiydi birbirimize bakmak: Zaman denen acımasız canavar, dişlerinin arasında öğüttüğü bizleri öyle korkunç bir biçime sokmuş ve zalim hayat iri sabanıyla yüzümüzde öyle derin izler bırakmış ki, zaten var olan kırışıklar daha da çoğalıp derinleşmiş ve cildimiz pişkin bir ekmeğin kabuğuna benzemiş. Ama Tanrı'ya şükür, şimdi bu kabuk artık çözüldü, parçalandı. Sen gene tıpkı eskisi gibisin."
"Biliyorum, senin de içinden benimle ilgili şu düşünce geçiyor: 'Yoldan çıkmış bu!' diyorsun. Hayır dostum, yoldan çıkmış biri değilim ben; daha ziyade yolunu kaybetmiş biriyim. Ruhum bomboş, kala kala sadece tenden bir kılıf kaldı üzerimde. O her şeyin üstesinden gelen atalet kanununa göre yaşıyorum ben. İşim gücüm var, param var. Sağlıklıyım, sabahları gazete okuyup kahvemi içiyorum, her şey yerli yerinde. Yalnızca uygun zamanlarda ve ahbaplar arasındayken içiyorum; ama bu ortamlar da şu kadarcık olsun neşelendirmiyor beni. Ruhum uçup gitti. Günlerce kayıtsızca dalıp gidiyorum, bildiğim bir filme tekrar bakar gibi."
Reklam
"Belki de hikâyemin başlığının sadece 'o kadın' sözcüklerinden ibaret olduğunu tahmin etmişsindir? Ama hikâye aslında benim aptallığım, ahmaklığım hakkında! Bir insanın büyük bir mutluluğu bir dakika içinde, bütün hayatı boyunca pişmanlık duymak pahasına nasıl kaybettiği hakkında... Ah! İnanmayacaksın..."
"Bu kadın güzel miydi? Tekrar söyleyeyim, bilmiyorum. Tek bildiğim, onda, daha hayatımın ilk günlerinden, çocukluk günlerimden beri düşünü kurduğum bir çekiciliğin bulunmasıydı."
"Gözlerimiz gülümseyerek buluştu tekrar. Sanırım başka hiçbir şey, gülümsemeler kadar birleştiremez insanları. Ve zaten bir gülümsemeyle başlamaz mı her gerçek aşk?"
"Uygun bir anı çok uzun zaman önce kaçırmış olabilirsin, ama bil ki, bu anı bir daha asla yakalayamazsın…"
Reklam
336 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.