"Şu hayat var ya, öyle yüz metrede bitiveren bir yarış değil, tökezlene tökezlene yürünen binlerce kilometrelik bir yoldur."
Birer yaşamasız yaşama ustasıydık.
İşimiz zor, belki de insan olmanın Türkçesi bu. Yüzyıllardır hiç bitmeyen bir şiddet denizinde şefkati, dostluğu, aşkı ve sevgiyi yakalamak için uğraşmak, uğraşmak, uğraşmak.
Kolay gelsin
Sayfa 18Kitabı okudu
Bir gün olanaklarınız elverirse mutlaka Prag' a gidin. Saatli meydanda oturun ve Prag' ı bunca çekici kılan şeyin ne olduğunu düşünün.
Sayfa 213Kitabı okudu
Prag
Milan Kundera’ nın büyük yenilgiyi ve darmadağın olan çek aydınlarının çektiği büyük acıları anlatan kitaplarını okuyun. Kafka’ nın ‘’Değişim’’inin geçmişimizi ve günümüzü bize bir kez daha en çarpıcı biçimde nasıl anlattığına tanık olun
Sayfa 214Kitabı okudu
Nasıl da alışkanlıklarımızın birer kölesi olarak yaşıyoruz. Küçücük iktidarlarımızın elimizden alınmasından korkuyoruz
Sayfa 215Kitabı okudu
Sokak böyledir işte.
Tesadüflerle doludur.
Bilen bilir, bilmeyen kös kös yürüyüp geçer...
Sayfa 71Kitabı okudu
Türk erkekleri nerede olursa olsun bacaklarını ayırmadan oturmazlar. Bendeniz bu oturuş biçimine bir ad veremedim. Olsa olsa pantolonları dar geliyor olabilir
Sayfa 93Kitabı okudu
“Kapıcı Kızların Pembe Hülyaları”
Sana kim akıl verdi, o ayakkabılara özendin? Onlar stiletto, söylemesi bile zor. Onlar için incecik ayaklar ve hazır bekleyen arabalar gerekli. Bak olmuyor işte, senin ayakların o ayakkabıya katiyen sığmaz, çünkü senin ayakların taraklı, kocaman ve genlerin o ayakkabıya uygun değil.
Sayfa 121Kitabı okudu
Anılar ölürken ses çıkarıyorlar anne!
Sayfa 140Kitabı okudu