Sezai Karakoç'un eserleri, okuyanı büyütüp olgunlaştırır.
Sayfa 16 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Reklam
Bakın bu da ilginç bir hikayedir..
1974 yılında ilginç bir şey daha oldu. İki yıl öncesine kadar "Halkın Dostları" adıyla Marksist-Leninist anlayışla bir dergi çıkaran İsmet Özel, (Ataol Behramoğlu, Murat Belge, Haluk Şahin gibi arkadaşlarıyla) çevresine "müslüman olduğunu" söyleyerek Diriliş Dergisinin yazıhanesinde Sezai Karakoç'u ziyaret etmeye başlar. Bu yeni dönemde yazdığı ilk şiir olan "Amentü" Diriliş'in Aralık 1974 sayısında yayımlanır. Yakın arkadaşı Ataol Behramoğlu, 1971 muhtırası yüzünden yurt dışına kaçmıştır. Özel'in Diriliş dergisinde Amentü isminde şiiri yayımlandığını duyunca şaşırdığını uzun uzun anlatır.
Sayfa 26 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Devlet ancak millet kaidesine dayanarak ayakta kalabilir.
Sayfa 71 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Yedi Güzel Adam gerçeği
O tv dizisinde ima edildiği gibi şiirin gizli göndermesi Cahit Zarifoğlu'nun kendisininde içinde bulunduğu bir grup genç şair yazar değildi. Zaten Cahit Zarifoğlu kendisine "güzel adam" diyecek kadar çiğ biri değildir. Bu gerçek bilindiği için söz konusu dizide Karakoç'un adını dahi anamamışlardır.
Sayfa 26 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Yeni başlayanlar için, Diriliş Neslinin Amentüsü veya İslamın Dirilişi adlı eserlerden biriyle başlayıp İslam, İnsanlığın Dirilişi, Yitik Cennet ve Sütun ile devam etmeyi önerebiliriz.
Sayfa 11 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Reklam
Sanatçı, kendi inanç, düşünce ve sanat tarihiyle sağlam bağlar kurmamışsa, geleceği yoktur.
Cahit Zarifoğlu Bey'in Sezai Karakoç'a ithaf ettiği ve çok örtük biçimde esasen Kur'an-ı Kerim'deki "ashab-ı keyf"i anlattığı "Yedi Güzel Adam" şiiri de bu dönemde Diriliş Dergisinde yayınlandı.
Sayfa 25 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Monna Rosa üzerine
Bazı şiirler vardır, şairlerin önünü adeta tıkar, okurun diğer eserlerine ulaşmasına engel olurlar. Hiçbir şair, falan şiirin şairi olarak tanınmak ve hep öyle anılmak istemez. Hele Sezai Karakoç gibi bir fikir ve dava adamı, gençlik yıllarında yazıp sonraki yıllarda yazdığı eserleriyle kat kat aştığı bir şiirle anılmak istemez. Ancak bu yanlış ve bilinçsiz tutumdan şüphesiz asıl zararlı çıkan, o sanatçının şu veya bu sebeple meşhur olmuş o bir tek şiirine takılıp kalan okurdur. Ne yazık ki, pek çok kişinin aklına da Sezai Karakoç dendiğinde Monna Rosa şiiri gelmektedir.
Sayfa 14 - Altiva Kitap 1. Baskı 2017Kitabı okudu
"Taşı delen, suyun kuvveti değil, dalgaların sürekliliğidir."
141 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.