Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse.
Hayatın maddi olaylarıyla ancak kronoloji yapılabilir. Kronoloji de aptalların işidir.
Cemil Meriç
Peki ya kalabalıklar içinde yalnız kalanların hikâyesi nasıldır?
Kendini tanımak... Her an eriyen, dağılan, dumanlaşan sonra tekrar eski biçimine gelen, ıstırapların hatırası ile aynı, rüyaları hayalleri dilekleriyle değişik bir varlığı, serabı, gölgeyi, dumanı tanımak...
Sayfa 340Kitabı okudu
Kitlelerin ruhunda yerleşmek için düşünceler uzun zamana ihtiyaç duydukları gibi bu ruhtan çıkmak için de daha az bir zamana ihtiyaç duymazlar.
Zira Le Bon
Yaşamak bizi gerçekle yüzleştirir ve hep deneylerle gerçeği öğretir.
Sayfa 167Kitabı okudu
"Anlıyorum ki zalim ve kıyıcı bir gerçekten kurtulmanın tek çaresi, reel dünyadan kitaplar dünyasına sığınmak..."
Sayfa 162Kitabı okudu
Önce korkularını yenmesi gereklidir, çünkü korku, fiilleri felce uğratan bir virüstür onun için.
Yani istediğimiz şey kırk yaşındayken de misket oynamak değil, kırk yaşındayken de misket oynadığımız günlerdeki kadar hür ve mutlu olmaktır. Hayat keşmekeşi içinde yorgun düştüğümüzde hasret duyduğumuz şey çocukluğumuzdaki duygularımızdır.
Her büyük adam kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır. Zira o yarınki veya dünkü veya ötelerdeki bir cemiyetin çocuğu, kendi cemiyetinin değil... Kaderimizi çizen cemiyet : Fakat ona ırzımızı teslim ettiğimiz zaman erimişizdir, denizdeki herhangi bir dalgayız. Şahsiyet, görünen cemiyet içinde görünmeyen cemiyeti seçip, tahtını onun bağrında kurmakla fethedilir. Her şahsiyet bir kopuş, bir olmayana, bir olacağa bağlanıştır.
Sayfa 267Kitabı okudu
Bana dostluk yaptınız, ama ülkeme düşmansınız!
Sayfa 211Kitabı okudu