Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Marslılardan çokta bir farkımız yok.
Diyeceğim, Mauritius adasındaki bir dodo da yuvasında böbürlenip, hayvansal yiyecek bulmak için adaya çıkan bir gemi dolusu acımasız denizci için aynı şeyleri düşünebilirdi. "Yarın olsun, hepsini gagalaya gagalaya öldürürüz, cancağızım." O sırada haberim yoktu, ama bu bitmek bilmeyecek garip ve korkunç günler boyunca uygar bir insan gibi yiyeceğim son akşam yemeği olacaktı.
Sayfa 39
Belki de olağan yaradılışta bir adam değilim. Yaşayıp duyumsadıklarımla ne kadar alışıldık, bilmiyorum. Kimi zaman kendimden ve çevremden çok tuhaf bir biçimde kopuyorum; sanki olup biteni dışarıdan biri gibi, sanki akıl almaz ölçüde uzak, zaman ve mekanın dışında bir yerden, bütün o gerilim ve facianın dışından seyrediyorum. Bu duygu o gece de tepeme çökmüştü. Bir hayal alemindeydim sanki.
Sayfa 36
Reklam
Mars'ta insan olması mı?! :)
O sırada o Şey'in Mars gezegeninden geldiğinden kuşkum yoktu, ama içinde canlı bir yaratığın bulunabileceği bana olanaksız geliyordu. Kapağın otomatik olarak açılacağını sanıyordum. Ogilvy'nin tersine, hala Mars'ta insanlar olduğu inancındaydım. Acaba silindirin içerisinde elyazmaları var mıydı, çeviri güçlükleriyle karşılaşılabilir miydi, içerde sikkeler ve örnekler bulacak mıydık? Kafamdan böyle olmadık sorular geçiyordu.
Sayfa 18
Gelgelelim, insan o denli kendini beğenmiştir ve kibri gözlerini o denli kör etmiştir ki, on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar tek bir yazar bile orada dünyadaki düzeyinin çok ilerisinde bir zeki yaşamın ya da herhangi bir zeki yaşamın gelişmiş olabileceğine ilişkin en küçük bir düşünce dile getirmemiştir.
Sayfa 5
Mars gezegeni, okuyucuya anımsatmama pek gerek olmasa da, kendi ekseni çevresinde Güneş'ten ortalama 225. 000.000 kilometre uzaklıkta döner ve Güneş'ten aldığı ışık ve ısı Dünya'nın aldığının ancak yansı kadardır. Eğer Güneş sisteminin bir bulutsu kümesinden oluştuğu hipotezi bir doğruluk taşıyorsa, Mars dünyamızdan daha yaşlı olmalıdır, yüzeyindeki hayat da bu dünyanın erimesi son bulmadan çok önce başlamış olsa gerektir. Yoğunluğunun dünyanınkinin ancak yedide biri olması, hayatın başlayabileceği sıcaklığa kadar soğumasını hızlandırmış olmalıdır.
Sayfa 5
... Aslında, Güneş doğrultusunda bir savaş açmak, nesillerdir üzerlerinde dolaşan yıkım tehlikesinden tek kaçış yollarıdır. Ve onları merhametsizce yargılamadan önce, kendi ırkımızın da, sadece soyları tükenen bizon ve dodo gibi hayvanlara karşı değil, kendinden aşağı gördükleri ırklara karşı da nasıl acımasız ve istisnasız bir yıkım uyguladıklarını unutmamalıyız. Tazmanyalılar, insanlara benzemelerine karşın, Avrupalı göçmenler tarafından yürütülen imha hareketi sonucunda elli yıllık bir süre içinde ortadan kaldırılmıştır. Sanki biz merhamet havarileri miyiz ki Marslılar da aynı ruhlar savaştılar diye yakınabilelim?
Reklam
Hiç kuşku yok ki, şu savaştan hiçbir şey öğrenmediysek , acımayı- boyunduruğumuz altında sürülen o beyinsiz yaratıklara bile - acımayı öğrenmiştik.
Sanki cehennem tavşan yürekliler için yaratılmıştır!
Sayfa 201Kitabı okudu
Hiç kuşku yok ki, yalnızca benim değil tetikte bekleyen binlerce insanın aklını asıl kurcalayan, Marslıların bizi ne kadar anladıklarıydı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Daha bir kaç dakika önce önümde yalnızca üç gerçek şey vardı: Gecenin, uzayın ve doğanın uçsuz bucaksızlığı, kendi güçsüzlüğüm ve acım, bir de ölümün yakınlığı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.