Olduğumuz şey ve olmadığımız şey aynı bağla iliştirilmiş kalmakta ve hep geriye çekilmişlik içinde, kendilerini anlama gücüne sunmaktadırlar.
Sayfa 114
Bir şairle iletişim kurmak için, ışıklarının yayıldığı ve ona ulaştığı o hem şiirsel hem de düşünen oynak merkezle iletişim kurmak zorunludur: dünyanın şiirinin, daha da iyisi, dünyanın şiirselliğinin yayılışı içinde ve üzerinden.
Sayfa 37 - “Dünyada değiliz” mektubu
Bilinen anlamıyla dünyanın insanı yazgısına boyun eğer..." ÇÜNKÜ İNSAN BİTTİ ! İNSAN TÜM ROLLERİ OYNADI!"...
Kırmızı
Görev, dünyayı yeniden bulmak, yeniden fethetmek değil, dalgın dalgın ve üretkence onun bizi içeren gizemli merkeziyle buluşmaktır...
Kırmızı
Çağımızın hala bir çağ, yani doğrultu gibisinden bir şeyin askıya alınması olduğunu varsayarsak, bu çağın insanlarını vasıflandıran şey, talan edilme yolundaki bir dünya üzerinde yarı - hoşnut, yarı - hoşnutsuz, ne hoşnut, ne hoşnutsuz sürüklenmeleridir.Genelleşen narsizm bütün imgeleri beslemekte ve evrenselleşen gösteri yaşamın ve imgeselin yerini almaktadır...
Kırmızı
İNSANLAR, YANİ KİM? Sonluluğun varlıkları olduklarını çoğu kez bilmeyen, eylemlerin ve tutkuların ve hatta iğrenç merhametlerin içine atılmış varlıklar...
Kırmızı
Dünyanın oyunu...
Her dil söylenmemiş olanı ve her düşünce düşünülmemiş olanı taşır...Bilinmedik olarak kalan ve düşünmeye çalıştığımız bu titreşen oyun en yüksek merciileri dolaşmaktadır : VARLIK, TANRI, DOĞA İNSAN...
Kırmızı
İnsan insandan daha ileriye gidebilecek mi?
Geleneksel insanın ötesi, insanın dünyada ve dünya aracılığıyla miracı, siyasetin ötesi hiç bir zaman gerçek olmayacak mı?.... İnsan, eski Yunanlılar için, hayvanın ve siyasetin modern anlamıyla bir "siyasi hayvan" değildir...
Kırmızı
ultramodernliğin dünyasına doğru yürümekte olan bizler, modernliğin insanları, dünyanın gittiği yere gidiyoruz. Emre itaat ediyoruz :yürü ya da geber, bu da yalnızca yürürken gebermeyi engelliyor. Bu dünyasal ve gezegensel yazgı bizim dışımızda değil, ÇÜNKÜ DÜNYA TARİHİNİN TÜM AYLAKLIĞINDAN GELİYOR...
Kırmızı