Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep sürüngen, hep kirli ve hep sefil insanlık… Bazen öyle oluyor ki, onlara acımak aklıma bile gelmiyor.
Bana özgü bir soluma, bir sevip kucaklama biçimidir bu.
Reklam
Ama onunla yönlenmişim, onunla mıknatıslanmışım. Mıknatıslanma da bir sevgidir, gönülsüz birliktelik gibi…
İtiraf edeyim ki, ben öyle kişioğlunun yazgısı üzerinde düşünmekle geçirmem gecelerimi, ama bana öyle gelmiştir ki, insanlar ikiye ayrılıyor: Yaşamın eti kanı olanlar, bir de yaşamın düzeni, işleyişi olanlar. Birinciler, güler, ağlar ve salgılar. Ötekilerin duruşları, davranışları, bakışları vardır. Bunları bir tek varlıkta toplamak isterseniz, olmaz…
Dinle, şu erkekler nasıl bağırışıp savaşıyorlar, hepsi de birden! Yetmez mi?
“Siz ey artık hiçbir şey hissetmeyenler…Ölmüş olsanız da, sizin de aranızda yiğitler ve korkaklar var. Bu bir törendir diye, saygı duyduğum ölülerle beğenmediğim ölüleri aynı potaya koyacak değilim. Ama bugün size şunu söylemek gereğini duyuyorum; kişileri eşit kılmada en iğrenç ve en dalkavukça reçete savaştır.”
Reklam
Savaşta ölenler için çekilen söylev, yaşayanların iki yüzlü bir savunmasıdır, onların bir aklanma dileğidir. Ben kendi suçsuzluğumdan pek öyle emin değilim…
Tam bir erkek gibi konuşuyorsun: beni öpmek mi istiyorsun yoksa?
Al işte! Galiba yine tanrıları ve onurları işin içine giriyor…
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.