Güneşe, " Sağ ol yanımdasın. Korkumu unutturdun. Sen doğunca onlar yuvalarına çekilirler, çıkmazlar yuvalarından," dedi.
Sayfa 118Kitabı okudu
Güneş ne kadar haşmetliydi. Güneş ona, "Ben olmasam hayat felç olur, hiç bir güzellik kalmaz. Doğuşum ve batışım bile çok farklıdır. Renklerimi hiç bir yerde bulamazsın. Hiç bir sanatçı tam olarak beni anlatamaz.
Sayfa 117Kitabı okudu
Martıların, kekeliklerin sesleri uyandırır balıkçıları, bazen de bin bir dalış numaralarıyla yarışlar yapan yunusların sesleri.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bodrum'un her yanı irili ufaklı adalarla doludur. Sali Adaları, Çatal Adalar, Oraklar daha niceleri. Her biri ayrı bir gizli koyu barındırır göğsünde. Daha ileride de diziz dizim Yunan Adaları vardır. Komşudurlar birbirlerine. Kos, Leros , Galimnos ve daha niceleri. Mehtap bazı geçeleri hepsini kucağına alır. Adalar sanki çocuklarıdır onun. Tüm adalar, yakamozlarla, ayın buğulu ışığıyla birbirlerine sevgilerini, selamlarını, iyi geceler dileklerini iletirler.
Sayfa 110Kitabı okudu
Mehmet, mahallenin dokuz derde deva ebegümeci gibiydi.
Sayfa 127Kitabı okudu
Safiye Ayla şarkı söylerken koca mehtap, denizi, kaleyi kucaklamıştı .Dalgaların, balıkların bile çıtı çıkmıyordu. Ortalığı yalnızca onun sesi çınlatıyordu. O, güzel ses denizin derinliklerinde, yaşlı kalenin duvarları arasında yol bulup bilinmeyen yerlere doğru gidiyordu.
Sayfa 97Kitabı okudu
Ölmek değildir hayatın en feci işi,
Ölmek odur ki, ölmeden ölür kişi.
Sayfa 77Kitabı okudu
Bodrum'a yaklaşırken gün, kalenin orada altın ışıklarını katlayıp kaldırmıştı bohçasına.
Sayfa 53Kitabı okudu
Çökertme uzaktan seçilmeye başlayınca Cevat Şakir Bey, "Halil Efe, Halil Efe bak Çökertmeye geldik. Çakır gözlü Gülsüm'ün Bodrum da sende kara toprağın altındasın." dedi.
Sayfa 48Kitabı okudu
Deniz kızları, tüm mavi tonları harmanlayıp etrafa, onlara savururken bir yandan da deniz dalgalarının eşliğinde şarkılar fısıldıyorlardı.
Sayfa 48Kitabı okudu