"Vücudu, çoktandır kendisini alevlendirecek tek bir kıvılcım sıçramamış bir ateş gibiydi."
biraz sonra yıldızlardan yıldızlara akan ışıktan daha hızlı gökyüzüne yükselen bir bulutun üzerinde ve yalnız kendimizin olan bir dünyada idik.
Dudaklarımın arasına bir sigara sıkıştırdım ve yaktım. En hayırlısı da bu değil miydi. Kırk üç yaş, gençlik rüyalarına dalmak için çok ileri bir yaş sayılırdı.
Onun kapıdan çıkışını seyrettim ve dönüp masama oturdum. Parfüm kokusunu burun deliklerimde hala duyuyordum. Derin nefes alarak bu kokuyu kokladım. Sonra karıma saat sekizde evde olacağımı haber vermek için telefona uzandım.