“Zulmedenler hangi devrimle devrileceklerini yakında bileceklerdir.” (Şuarâ, 227)
Sayfa 142 - İnsan
“İmtihan bir tekâmül ve arındırma aracıdır.”
Sayfa 87 - İnsan
“Aslında her varlık, -bakmasını bilenlerin gözünde- Allah’ın kudretinin, sanatının, ilminin, yüceliğinin güzelliğini insâna gösteren bir aynadır / tecellîdir.”
Sayfa 83 - İnsan
“Hiçbir zaman bâtıl Hakk’a, inkâr gerçek îmana üstün gelemez.”
Sayfa 42 - İnsan
“Güçlü olmak, haklı olmak değildir.”
İnsan
“Şirk, Kur’an’da affı olmayan tek günahtır.” (Nisâ/48)
Sayfa 30 - İnsân
Yazılanlardan çıkan sonuç ise şudur: “Sâd” harfi, Hz. Peygamber’in “sadr”ına ve “sıdk”ına işarettir. Bu “Sâd-r”dan “sudûr” edene gönülden teslim olmak sahibini “sıddîk” yapan bir gerçekliktir. Öyleyse “Sâd’ı Yaşamak”, Muhammedî sadra yakın olmak ve o sadırdan çıkanı tereddütsüz yaşatmaktır.
Sayfa 20 - İnsân
İbn Arabî de Fütûhât’ında “Sâd” harfi için şu bilgileri vermektedir: “Sâd harfi, doğruluk/sıdk, korunmuşluk/savn ve sûret harflerinde bir harftir. Onda insânı hayrete düşüren sırlar vardır. Allâh onu zikrederken, “cevâmiu’l-kelîm” yani bütün kelimelerin ve sözlerin toplamı makâmında yemin etmiştir. Bu makâm, şeref yüksekliği konusunda yüceltme diliyle Muhammedî müşâhede yeridir.
Sayfa 19 - İnsân
Eğer Kur’an’a olan aşkımı ve niyâzımı bir beyitle anlatmak isteseydim Şeyh Gâlib’in şu satırlarını seçerdim:
“Canım sensin, cihânda itibarım varsa sendendir,
Meyân-ı ârifânda iştihârım varsa sendendir.”
Sayfa 11 - İnsan
İrfânî dilde su, hayatın/dirilişin/ilmin kısaca “Hayy” oluşun remzidir. Bu su ile temas yani “abdest” ise insânı mânevî yönden diriltir, arındırır, salâta kaldırır ve huzura hazır hâle getirir.
Sayfa 9 - İnsan