Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün şu olan bitenlerden, başına gelmiş onca şeyden, çektiğin acılardan ve düştüğün en aşağılık durumlardan kendini sorumlu tutuyorsun sonunda. Affetmek falan değil bu. Suçu üstlenmek de değil. Kendini çırılçıplak görüp dehşete kapılmak. Hiç iyileşemediğini anlayıp susmak.
Aşkı konuştukça belleğin o kilitli odasında insanın canına okunuyor. Unutulmuş yüzler ve incitici sözlerle. Yüreğin kiriyle pasıyla. Yaptığın ya da uğradığın haksızlıklarla. Bütün o yaşadıklarının aslında bir hiç uğruna olduğunu anlayarak. Bir adım bile ilerleyemediğini görerek. O büyük başarısızlığın ortasında yıkılıp kalarak.
Reklam
O kilitli odaya girmek seni en iyi gösteren, bütün kusurlarını örten şu zavallı elbiseni çıkarıp paramparça etmeye benziyor, diyor.
Birini sevmeye beni benden daha iyi hiç kimse ikna edemez, biliyor musun…
Yalnız bu işi karşı tarafa bırakmamış olmalı. Kalbini yakıp tutuşturma, paramparça etme işini. Kendi kalbini kendisi kundaklamış olmalı. Yangını kendi çıkarmış. Belli bu.
Sayfa 14 - Epsilon Yayınları - İclal AydınKitabı okudu
Bazen de küçük cümlelerin içine saklanarak gelir aşk.
Reklam
Beklemek aşkın şehir merkezinde,saat kulesinin ta kendisidir .
İnsanlar başkasına yazılanlara âşık oluyorlar bazen. Ya da sadece yazılanlara...
Sayfa 56 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
İnsan dönüşsüz eşiklerden atlıyor, ayağa kalkabilmek için.
Sayfa 17 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.