Bir yalanı herkesin yinelemesi onun doğru olduğunu göstermez
- Bir yalanı herkesin yinelemesi onun doğru olduğunu göstermez...
+ Herkesin inandığı bir yalan gerçekten farksızdır. Aynı sonuçları doğurur, aynı zararı verebilir. Birilerinin yaşamını zindana çevirebilir. Başka bir deyişle, yanlış bir gerçekle doğru bir yalan aynı kapıya çıkar.
Asıl sorun hep insan kılıklı iblislerdi oysa...
"Sevgili, cefakâr hemşerilerim. Bu ölümlü dünyada çektiğimiz bütün sıkıntıların, başımıza gelen bütün felaketlerin sorumlusu kim?"
"Kendi aptallığımız!" diye atıldı kir pas içindeki genç bir serseri.
"Günahlarımız!" diye atıldı yaşlı bir nine.
"Hayır, yanlışınız var! Bütün bunların sorumlusu başkalarıdır."
"Kimler?"
Konuşmacı kendinden emin gür sesiyle devam ettti.
"Kara kediler!"
Elinde ısırılmış bir şeftali tutan yaşlı bir köylü, "Saçmalama kardeşim," diye araya girdi. "Kara kedilerin helva ya da lüferin fiyatıyla ne ilgisi var?"
Deniz kayaların arasına süzülüyor, melodik bir mırıldanmayla geri çekiliyordu.
Şair fare olursa aşk şiirleri böyle olur =)
"Kaşar peyniri eriyince
böreklere lezzet katar,
aşk denilen duygu ise
ne erir ne de kokar."
...............
"Gravyer peynirindeki delikler kadar
sayısız acılara neden olur aşklar."
.....
insanlar unutur
ve çılgınlığın yeniden
alevlenmesi bir
kıvılcıma bakar.
"Başa döndük yine. Bir yalanı herkesin yinelemesi onun doğru olduğunu göstermez. Anla artık bunu, kafana sok. O kadar da zor değil."
"Herkesin inandığı bir yalan gerçekten farksızdır. Aynı sonuçları doğurur, aynı zararı verebilir. Birilerinin yaşamını zindana çevirebilir. Başka bir deyişle, yanlış bir gerçekle doğru bir yalan aynı kapıya çıkar."
Sayfa 113Kitabı okudu
“Millet kara kedi lafını duyar duymaz çılgına dönecek," dedi Çalışma Bakanı. "Düşük emekli maaşları için onları suçlayacaklar. Yıkılmak üzere olan okulları, pis hastaneleri, bozuk gıdaları hep onlardan bilecekler. Rüşvetin, yolsuzlukların, adaletsizliğin sorumluluğu onlara yüklenecek."
"Bizler de adamızı kedilerden kurtaracağımıza söz vereceğimiz için seçimleri kazanacağız," diye tamamladı Başbakan.
Sayfa 83Kitabı okudu
Bu adam bir peynir fıçısının üzerine çıkmış, nutuk çekiyordu.
"Sevgili, cefakâr hemşerilerim. Bu ölümlü dünyada çektiğimiz bütün sıkıntıların, başımıza gelen bütün felaketlerin sorumlusu kim?"
"Kendi aptallığımız!" diye atıldı kir pas içindeki genç bir serseri.
"Günahlarımız!" diye atıldı yaşlı bir nine.
"Hayır, yanlışınız var! Bütün bunların sorumlusu başkalarıdır."
"Kimler?"
Konuşmacı kendinden emin gür sesiyle devam etti. "Kara kediler!"
Elinde ısırılmış bir şeftali tutan yaşlı bir köylü, "Saçmalama kardeşim" diye araya girdi. "Kara kedilerin helva ya da lüferin fiyatıyla ne ilgisi var?"
Konuşmacı cebinden bir mendil çıkararak ter içindeki ensesini sildi.
"Saçmalamıyorum ve bunu size kanıtlayacağım... Rengi kara olan her şeyin felaket getirdiği çok açık, tartışılmaz ve tarihsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir."
Sayfa 61Kitabı okudu
Kapıdaki tabelada "BATIL İNANÇLILAR DERNEĞİ, SAĞ AYAKLA GİRİNİZ" yerine, "TIMARHANE, GERİ VİTESLE GİRİNİZ" yazmalıydı.
Sayfa 52Kitabı okudu