Alain De Botton
"Şimdiye kadar hiçbir toplum, bizimki kadar evlilik kurumuna ümit bağlamadı ve kaçınılmaz bir sonuç olarak da bizimki kadar hayal kırıklığına uğramadı."
Naçizane bir öneri :)
Evlilik görüşmesine gittiğiniz zaman karşınızdaki insanı
"Ne kadar maaş alıyorsun?"
"Evin var mı?" gibi sorular ile bunaltmak yerine:
* Hayatta önem verdiği şeylerin ne olduğunu,
* En çok neyin hâyâlini kurduğunu,
* Kurallarını ve hassas olduğu konuları, inanç ve ahlâk ile ilgili tavrını,
* Farklı fikirleri savunduğunuz anlarda nasıl bir yol izlemeyi tercih edeceğini,
* Aile içi iletişimden ne anladığını,
* Kadın ile erkek arasındaki iş paylaşımına nasıl baktığını,
* Evlilikten ve bir eşten neler beklediğini,
* Nasıl bir eş olmayı hâyâl ettiğini,
* Üzgün olduğunda, kızgın olduğunda ya da büyük bir kırgınlık yaşadığında nasıl tepkiler verdiğini,
* Kendisine dair en sevdiği ve sevmediği özellikleri,
* Kıskançlık düzeyini,
*Tercih ettiği sosyal aktiviteleri,
* Hobilerini, fobilerini ve eşi ile birlikte gerçekleştirmek istediği eylemleri,
* Eşinin aktif çalışma hayatında yer almasına nasıl baktığını,
* Hâyâlini kurduğu ev ortamını,
* Yol arkadaşı olmak tabirinden anladığını, * Endişelerini, çekincelerini ve korkularını sorun.
Unutmayın! Evlilik nasip işidir.
Karşınızdaki insanı ancak aynı evi ve aynı hayatı paylaştıkça tanırsınız. Dilerim güzel kararlar alır, hayırlı adımlar atarsınız..
Hep 7
Bu 7, yedi kapı ( cennet -cehennem kapısı), yeraltı kapısı, tövbe çıkarma sayısı Ortadoğu'da ve Avrupa'da savaş olgusunun sayısı,evlilik kurumunun kutsal sayısı....
Sümer ve Babil edebi metinlerine göre eski Irak halkının evlilikte takip ettiği geleneklerden biri damadın yedi gün boyunca gelinin yanında kalması ve ardından tebrikleri kabul etmek için dışarı çıkmasıydı. Enkidu'nun kendisini arzulayan Şamkhat'la geçirdiği zamanın aynısıydı, bu yüzden yedi gün yedi gece onunla yatması için ona razı oldu.
MÖ 2900 - Günümüze...
Emine'den Emine'ye
1930 Merzifon...Hancının kızı Emine, Han'ın avluya bakan balkonuna oturmuş geleni gidene seyretmekte...az sonra hayatını değiştirecek hüzünlü bir sona sebep olacak bir hadiseyle karşılaşacağının farkında değil.
Dedem İsmail, atıyla köyden şehre gelmiş, ve atının üstünde hana giriş yapar. Balkonda oturan Emine bir görüşte aşık olur dedeme.
İslam'dan Uzak Evlilikler
-Eşim beni aldattı
+Allah'ın emir ve yasaklarına göre yaşayan biri miydi?
-Değildi ama öyle insanlarda aldatıyor eşini. Onla alakası yok yani.
+ Namaz kıldığı, Kur'an okuduğu, zikir çektiği hâlde zikir ehli güzel ahlaklı olup eşini aldatan biri var mı çevrende gördün mü hiç?
-Benim yok ama elbet vardır yani.
+Öyle insanlar eşini sen aldat desende aldatmazlar. Çünkü onlar eşlerinden değil Allah'tan korkarlar.
Evlilik kabir gibidir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukur ..
"İslam köleliği bitirdi tabi tabi" diye cıvıyan ve birşeylere tapmadığını sanan güruh ile Vahye rağmen İslam ayaklarına yatan şeddeli cuhelanın bulaşmaması için buraya yazayım.
İslam'da savaş esirlerine nasıl davranılması gerektiği Muhammed 4 ile net bir şekilde açıklanmıştır. 'Seni nasıl sevsem acaba, daha başka daha da başka' diye şarkılayanların esirler üzerine kanırtımları Vahyi bağlamaz.
İffetli, namuslu olunmasıyla ilgili ayetler sadece hür kadınlara inmemiştir. Tüm kadınların bu yöndeki gayretlerinin teşvik ve destekleyicileri de diğer İslam iddiasındakilerdir.
Esir ya da hür kimseye nikah dışı ilişki izni verilmemiştir (Nur 31, 32). Evlilik kararı almada hür ya da esir, hiçbir kadın iradesi dışında evliliğe zorlanamaz. (Nisa 25). Yani Müslümanın eşi hür ya da esir olabilir ancak bu ilişki nikahla olur. İslam Peygamberinin tümü nikahlı eşlerinden dördü de hür olmaları sağlanmış esirlerdir.
Son Vahye rağmen, "bu da Allah katındandır" diyenlerin muhatabı Bakara 78, 79'dur. Yine Vahye rağmen dine ekleme-dinden eksiltme çabaları ve heva, heves, zan eksenli, mâbad temelli argumanlar da Vahye tabii olanları bağlamaz.
Niye kimseyle muhabbetimiz yok neden bu ıssız adam rolleri
Şöyle bi geriye dönüp bakıyorum ömrümede slm bile vermeyi haram saymam gereken tiplere hayatımız yer verip umut bağlamışız. O kadar pis o kadar rezil zihinlerden medet ummuşuz. Düşünüyorum günahkarız da bu tiplerle bu zihniyetlerle muhattap olacak kadar ne günah işledim acaba kabeyi mi yıktım, kuranı mı değiştirdim. Bilemedim hangi günahın bedeli bu kadar ağır. Kabul ediyorum ne çok iyi bi insanım nede öyle bi alameti harikam yok. Öyle çok iyi insanları da hak etmemişimdir ama gerçekten bu güne kadar ki muhattap olduklarımla da cezalandırılacak kadar kötü değilim. Şimdi kestim herkesten herşeyden umudu. Herkes kendi gibi olanla sınav olsun ama yinede insan selam bile vermeye tenezzül edilmeyeceklere harcadıpı gençliğine üzülüyor. Tek şükrüm aptallığımı ileri götürüp de onlardan biriyle evlilik vs gibi bi geri dönüşü olmayan cehenneme atmamışım kendimi. Züğürt tesellisi de olsa buna da şükür. ilk defa 3, 4 yıldır huzurum var. Pişmanlığımın gölgesinde.
ama ölüm
Özgürlük kitabının
sayfaları arasına
cellatların kurduğu
darağacındaki ip
yarım kalan
sayfayı gösteriyor
okumaya devam edecek
nice insana
Evlilik fotoğraflarının yırtılarak
kırılan çerçevelerin
sokağa atılan
tahtalarıyla çakılıyor
çocuk tabutları
Hiçbir genç kız
taşımıyor kolyesinde
sevgilisinin fotoğrafını
ama ölüm
sayfaları oyulmuş
bir aşk romanının
içine gizliyor
tabancasını...
/ 
Sunay Akın