"İslam köleliği bitirdi tabi tabi" diye cıvıyan ve birşeylere tapmadığını sanan güruh ile Vahye rağmen İslam ayaklarına yatan şeddeli cuhelanın bulaşmaması için buraya yazayım.
İslam'da savaş esirlerine nasıl davranılması gerektiği Muhammed 4 ile net bir şekilde açıklanmıştır. 'Seni nasıl sevsem acaba, daha başka daha da başka' diye şarkılayanların esirler üzerine kanırtımları Vahyi bağlamaz.
İffetli, namuslu olunmasıyla ilgili ayetler sadece hür kadınlara inmemiştir. Tüm kadınların bu yöndeki gayretlerinin teşvik ve destekleyicileri de diğer İslam iddiasındakilerdir.
Esir ya da hür kimseye nikah dışı ilişki izni verilmemiştir (Nur 31, 32). Evlilik kararı almada hür ya da esir, hiçbir kadın iradesi dışında evliliğe zorlanamaz. (Nisa 25). Yani Müslümanın eşi hür ya da esir olabilir ancak bu ilişki nikahla olur. İslam Peygamberinin tümü nikahlı eşlerinden dördü de hür olmaları sağlanmış esirlerdir.
Son Vahye rağmen, "bu da Allah katındandır" diyenlerin muhatabı Bakara 78, 79'dur. Yine Vahye rağmen dine ekleme-dinden eksiltme çabaları ve heva, heves, zan eksenli, mâbad temelli argumanlar da Vahye tabii olanları bağlamaz.
·
307 views
İslam'da savaş esirlerine nasıl davranılması gerektiğini Muhammed 4 evet net şekilde açıklıyor, karşılıksız serbest bırakın ya da fidye alarak bırakın diyor.
Fakat enteresan şekilde ayette şöyle de diyor ; Allah isteseydi onları hemen cezalandırırdı fakat Allah sizi birbirinizle deniyor, diyor. Bu çok ilginç gerçekten.
Fakat Allah yine köleliği kaldırmıyor, köle azad etmek ya da kölenin şartlarını iyileştirmek köleliği kaldırmak manasına hiç gelmiyor.
Nasıl ki, şarap peyderpey giderek kaldırıldı, kölelikte kaldırılabilirdi değil mi?
Sizin dediklerinizin tam tersini de Sunni alimler diyor, hatta bunu ayetler ile ortaya koyuyorlar kaldı ki onların uygulamalı, hatta Osmanlı'da bile bunu görebilirisiniz.
Yorumdaki arkadaşın (poyraz) dediklerine katılıyorum.
Evet, Muhammed 4 ile yeni köle edinilemeyeceği, eldekilerin de birçok bahane/vesile/nasihat/kefaret vb ile bırakılması yolu açılmış. Ancak insanlar halen yenilerini edinirler ve elden çıkarmazlarsa bu İslamın değil, müntesiplik iddiasındakilerin eksiğidir.
İşaret ettiğiniz gibi içki tedricen kaldırıldı ama içki tüketilmeyen 'İslam beldesi' bulunmuyor. Kölelikle ilgili de durum farklı olmasa gerek.
Dediğiniz gibi sunni, şii birçok alim muhalif görüşlerdedirler. Doğal olarak Osmanlı da bu fütursuzluğun bir büyük membağı olmuştur maalesef. Gayrımüslüm hanımdan doğan çocuğu tahta geçirmek adına onların, yüzlerin katline fetva çıkarabilen zihniyetin coğrafyasında şaşılmayacak bir durum.
İsterse tüm alimler Vahye rağmen fetva versin, tüm dünya yanlışlar içinde debelensin dursun, biz Yaradanın bak dediği gibi bakarız. "Kötü ile iyi bir olamaz, kötülerin çokluğu sizi şaşırtsa/hoşunuza gitse bile..." Maide 100
Kölelik düzeni, benzer tanımlarla halen tüm dünyada devam etmekte ki bu da ayrı bir konu.
Birkaç defa, nazikçe yanlışlarını düzelttiğimden olsa gerek Poyraz dediğiniz zat beni engellemişti. Sadece cahilliği paçadan akmayanları engellemediğimden, onu da engelledim. Sizin hatrınıza, bu zatın yorumlarına baktım.
Nahl 75'den çıkarabildiği yorum, alanında tek dense yeridir. Ciddiye alıp yanıt vermem zul olur.
"(İslam köleliği kaldırmadı) yoksa koskaca Peygamberin köleleri olmazdı di mi?" buyurmuşlar. İslam'ın köleliği kaldırma emrini yukarıda yazdık. Savaşlar, hediyeler vs ile gelen onlarca köleyi azad etmiştir. Peygamberin vefatında tek bir kölesi yoktur.
"İslam kaynaklarında ve Kuran'da köleliği kaldırmak derdi yoktu" gibi tespitleri ergen ateistleri mumla aratıyor.
Bile isteye çarpıtmayıp, bilgisizliğinden böyle yapıyor olsa bile vahim. 4.sınıf seviyesi sallamalarıyla karikaturistik bir figür çiziyor.
6 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.