“Âlimler, bir müslümanın din kardeşiyle üç günden fazla küs kalmasının caiz olmadığında icma etmişlerdir. Ancak onunla konuşması ve ilişki içinde olması dini bozacaksa veya dininde ya da dünyasında kendisine zarar verecekse işte o zaman ondan uzak kalmasına ruhsat vermişlerdir. Nice güzel ayrılık vardır ki zararlı beraberlikten daha hayırlıdır.” İbn Abdilber, et-Temhîd
Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Reklam
namaz kılarak dünyayı gözden çıkardığım söylenemez' 'hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı iftar sonrası çay ve sigaralardan hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa ensar kız vermezdi medineli çocuklar tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek tenimi ilk gazvede
GECE YARISI KAPIMA KERTENKELE BIRAKAN GİZEMLİ YARATIK
Gecenin bir yarısı, tek odalı odamda yatağımda uzanmış, uyku tutmayan gözlerimle telefonumla dünyadaki gelişmeleri takip ediyordum. Derken kapıdan gelen sesler dikkatimi çekti. Miyavlayan bir kedi sesi. Üstelik tam da kapımın önünde. Kapıyı açtım ve karşıma tanıdık bir sarı renk çıktı: Sarı Dişi! Birkaç günde bir uğrayan, ofisin önünde arada bir
"bazen bir sarılma bin kelimeden daha fazla değerli.." Huzur dolu geceler.
Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul'da 1 milyon 100 bin yapı stoğu var. İBB’nin verilerine göre, yaklaşık 97 bin tanesi çok büyük hasar alacak. 100 bin bina, her bina yaklaşık 5 katlı olsa 500 bin kat demektir. Her katta 2 daire olsa 1 milyon daire yapar. Her dairde de 4 kişi olsa demek ki 4 milyon insanın can güvenliği doğrudan tehdit altında olacaktır. Yani, bu insanların göçük altında kalma olasılıkları fazla olacaktır.
Reklam
Ölüm Çiçeği ve Mavi Kelebekler Hikâyesi
Soykırım yapan Sırp askerler, katliamlarını gizlemek için toplu mezarlar açıp, masum insanların ölü bedenlerini çukura attılar. Toplu mezarlardaki cenazelerin yerini birkaç sefer değiştirerek de kemiklerin birbirine karışmasına sebep oldular. Uydudan izlenememesi için ise çukurların içine manyetik parçalar yerleştirdiler. Bununla da kalmayıp, dışarıdan bakıldığında anlaşılmaması için bölgenin iklim tipine uygun bitkilerle toplu mezarların üzerini kapattılar. Ama hesaplayamadıkları bir şey vardı. Sırp ordusunun bu kötü ve korkunç planını bir kelebeğin kanat çırpışı bozmuştu… Toplu mezarlar yüzünden toprak yapısı değişti ve orada Artemis çiçekleri çıkmaya başladı. Sadece Artemis ile beslenen mavi kelebeklerin bölgede çoğalması dikkatleri buraya çekti. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda toplu mezarlar bulundu. Bosna'daki katliam bir kez daha gün yüzüne çıktı. Bosna halkı, aradan geçen yıllara rağmen katliam kurbanlarının toplu mezarlarını mavi kelebeklerin izini sürerek aramaya devam ediyor. Toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda törenle toprağa veriliyor. Potoçari’ye defnedilenlerin sayısı bu yıl 6 bin 610’a çıkacak. Ve Bosna halkı 2 binden fazla katliam kurbanını aramaya devam edecek.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.