Hayalci hücreleri gıdıklamak gerekiyormuş. Tutununca onlar yapraklara içine doluyormuş hayaller bavul bavul, rüzgar edasında dökülüyormuş dudaklardan, sarıyormuş yuvanı. Yuvan oluyormuş onlar. Sen dinlenirken çiçeklerinde, hep konuşurken hayallerinden, çıkmaya başlıyormuş kanatların. Her gün yedi çember dansı masallarla, oluyormuş gerçeğin. İnsan bir kelebekmiş. Ne çok benzermiş düşleri rengarenk kanatlarına. Bunu fark edince hatırlamış uçmak nasıl bir şeymiş, hayal etmek ne kadar sihirliymiş aslında. Hadi çiçek kozanızı örün, hayallerinizin yazdığı cıvıl cıvıl yaprakları gökyüzüne ekin. Çıksın kanatlarınız, uçun onlara doğru, ışıl ışıl parlayın..💜