İnsanlar akıbetinden bihaber serseri gezegenler gibi savruluyor etrafta. Her biri yörüngesizlik özleminde çabalarken aslında bir başka yörünge çizdiğinin farkına bile varmıyor. Ne gidecek başka galaksi, ne varıp yok olacakları bir karadelik seçme şansları var. Herkes kendi çizgisinde ilerlerken çizgiyi çizen kalemi tutanın kendi elleri, hatta ellerinin kendi elleri olduğu yanılsamasına kapılıyor. Bir süpernova sessizliğine kalıyor gece. O da bizimle uzun süre kalmıyor ve gündüze bırakıyor yerini. Geceyi gündüze sokan, zorlukları kolaylıklarla değiştiren, darlığı giderip bolluk veren, bazen daraltan bazen zorlaştıran bazen de geceleştiren o kudrete mi özlemimiz? Bunca efkarın karşılığı bir yaratılmış olabilir mi? Bu geceler de bitip yerini aydınlığa bırakır mı...
Allah her gezegen için takip edeceği bir yörünge çizmiştir. Bu yörüngeden çıktığı an paramparça olup yanmaktadır. İnsan da aynen böyledir. Allah ona geniş ve açık bir yörünge çizdi. Ondan saptığı an parçalanır ve yanar. Kalıp olarak kalsa bile kalp yok olur. Cesedi kalsa da ruhu yanar.
İşte bunun için Allah, insanın yaşamını sürdürmesi için bir sistem koydu, bunu kitabında açıkladı. Bu sistem, sadece namaz ve oruçtan ibaret bir sistem değil, hayatın tüm sahalarını kapsayan bir sistemdir. O kendisine uyulması gereken bir Kitaptır; uydurulması gereken değildir!
Ne yapsak acep? Ben gülüyom diye gülmüyorsa bu bahtım
Battı balık bon vayage
Yörünge şaşırt bana matiz koordinatım
Kasaveti derlerken huzura nazır kaide şirazem
Yine de evhamlanma yitirmedim halen kendimi kendime rağmen
ince bi yağmur caddem anlık
en az gözlerim kadar ıslak
geceleri yağdım huzurdan ırak
bu kez dert değil mutluluktan
inan korkum yolumdan uzak
bi yol bulur da kaybolursan
yerim yurdum yok olursan
Yasin süresi derki
38-Güneş de kendine mahsus bir yörünge içinde akıp gider. Bu, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm (herşeyi hakkıyla bilen Allah)’ın takdîridir.
39-Aya da (kendi yörüngesinde birtakım) menziller takdîr ettik; nihâyet (bir menzilinde de eğrilmiş) eski hurma dalı gibi olmuştur. (*)
40-Ne güneşin aya yetişmesi (ona çarpması) kendisine (takdîr edilen nizâma) lâyıktır, ne de gece, gündüzü geride bırakıcıdır. Çünki her biri (bir itâat ve heybet altında ayrı) bir yörüngede yüzerler. Kaynak: Güneş ve ay bir itâat ve heybet altında ayrı bir yörüngede yüzerler
Birbirimize yörünge
Gözlerimizin önünde
Tüm devran dönünce
Tamamlandım, diğer yarım
"Tam gecenin köründe
Koca gökyüzünde
Ellerim ellerinde
Tamamlandım, diğer yarım
Birbirimize yörünge
Gözlerimizin önünde
Tüm devran dönünce
Tamamlandım, diğer yarım "
GÖKYÜZÜMÜZ DE ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞÜYOR
Çöpleri temizleyen veya en azından uzayda yörüngede dönen türden girişimler için büyüyen bir pazar var.
Dünyanın yörüngesi çok büyük, ancak dünyaya iletişim, hava durumu bilgileri ve küresel konumlandırma bilgileri sağlayan 300 milyar dolarlık uzay ekonomisine müdahale edebilecek çok sayıda enkaza ev sahipliği yapıyor. Ve gökyüzündeki uyduların sayısı arttıkça bu sorun giderek daha da acil hale geliyor.
Pazar günü, yörünge hizmetleri girişimi Astroscale, yaklaşık bir çekici römorku büyüklüğünde terk edilmiş üst kademe roketini değerlendirecek bir uydu fırlattı. Ardından robot kollarla donatılmış bir uzay aracıyla ikinci bir görev, enkazı Dünya atmosferine doğru itecek ve orada zararsız bir şekilde yanacak.
Başarılı olursa, ilk kez birisi böyle bir başarıyı başarmış olacak.