Madem öyle, Asrın Tok ve Diamond Tema tartışması hakkında ikisini de reddeden ve bir çırpıda söyleyebildiğimiz kısa bir değerlendirme yazalım. Önce herkesin kabul edeceği şu zorunluğu belirtelim ve buna dayanarak ilerleyelim: Şeriatı tartışmak isteyenlerin, önce şeriatın kendisi her ne ve nasılsa onu öyle anlaması ve ancak bundan sonra
Sağlığı etkileyen en temel faktör
Elbette bir sürü faktör var ancak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyen en temel şey genlerimiz, yani biyolojik kökenimizdir. Beliri bir aşamadan sonra ne yeyip ne içtiğimiz, nasıl yaşadığımızın pek bir önemi kalmıyor. Sonuçta iş gelip gelip genlerimizdeki yatkınlık, yorgunluk gibi faktörlere dayanıyor. Tüm somatik ve psikolojik hastalıklarda (az veya çok olsa da) gözlenen bir durum bu. Elbette çevresel etkiler, sosyolojik, psikolojik etkiler, yaşam tarzı, aile vs birsürü etmen de birçok hastalığı tanımlamakta, onların tedavilerinde önemli bir yer almakta. Bunu sakın unutmayalım. Yine de en baskın özellik biyolojik kökenli nedenler. Dedelerimizin nenelerimizin ne yeyip ne içtikleri, nasıl yaşadıkları, nelere maruz kaldıkları gibi şeyler onların genlerinde, biyolojik kırılganlık yada yatkınlıklarında değişimlere neden oluyor. Bir kaç nesil boyunca devam eden travmalar bile var. Haa bu demek değil ki sağlıklı yaşamayı boşverelim. Hem kendimiz, hem de gelecek nesildeki çocuklarımız için yapabileceğimiz en önemli şeydir sağlıklı yaşamak. aveniasamtal.se/tj%C3%A4nster
Reklam
Rousseau çağının avrupasındaki despot krallıklara karşıydı ancak siyasi görüşleri Aydınlanma’da egemen görüşlerle de çatışıyordu. Herşeyden önce Rousseau zamanın baskın düşüncesinin tersine, insanlığın karanlık bir çağdan çıkmakta olduğu ve aydınlığa doğru ilerleyeceği görüşüne karşıydı. Onsekizinci yüzyıl, Avrupalı aydınları yepyeni bir
Ve nelere baskın gelmezdi ki, seni düşünmenin tadı.
OLDUĞU GİBİ
Kritik soruyla başlayayım: İnsanları olduğu gibi kabul edebiliyor musunuz? Cevabı hızlıca düşündünüz. Kafanız karıştı çünkü genelleme yapmakta zorlandınız. Olduğu gibi kabul ettiğiniz insanların hayatınızda olduğunu düşündünüz. Diğer yandan da olduğu gibi kabul edemediğiniz insanların olduğunu da inkar etmeyeceksiniz muhtemelen. Kendimizi değiştirmek yerine karşımızdaki insanları değiştirmeyi de tercih edebiliriz. Kabullenme konusunda sıkıntı yaşıyorsanız karşı tarafı etkileme ve yönlendirme yolunu seçersiniz çoğunlukla. Bazen abartarak herkesi değiştirmeye ve herkese yön vermeye çalışırsınız. Kendinizi zeka yönünden beğenirsiniz. İletişimde algıyı çok iyi yöneterek topluluk içinde baskın bir karakter olmaya çalışırsınız. İnsanları olduğu gibi kabul etmemek de bir tercih. Bakış açımıza ve gönlümüze bağlı her şey. İletişim ve ilişkiler özelde birçok hikâye barındırır. Tamamen zaman, şartlar ve kişilere göre değişen bir anlayışla farklılıklar söz konusudur. İnsan, nesnel olamayan bir varlıktır. Konunun insan sevgisiyle doğrudan bir ilişkisi var. "Beni böyle sev seveceksen. Olduğum gibi göreceksen." yaklaşımını benimsemek başka, uygulamada başarmak başka. Sevmeyi kalıcı hâle getiremeyen insanlar... Sapmaya ve savrulmaya hazır düşünceler... İnsan, koşulsuz mutlu olamayan bir varlıktır.
Erkeğin baskın olduğu ama kadınına kıyamadığı için onun dediğini yaptığı bir ilişkisi sonsuza kadar sürer .d
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.