"Hakîkat" dedi 'Usta' "yalnızca 'Hakk-ile' bilinir; bâtılı reddederek, nefyederek, eleştirerek değil." İhsan Fazlıoğlu
Elinden, dilinden bir şey gelmediğinde, hüzünlen; çünkü hüzün, yüreğin kavrulmasıdır; kavrulan yüreği Allah sever; bu nedenle hüzün, duadır. İhsan Fazlıoğlu
Reklam
ÖRÜNTÜ
Olay veya nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesine "örüntü" denir. Zaman ve mekân açısından ayrı olan olay ve durumlar birbirine bağlanıp yeni bir örüntü oluşturabilir. Neyse alıntıyla düşünmeye ara vermeyelim. "Tabiat ve hayatı bir araya getiren, bir arada tutan tarihtir. Ancak hemen şunu vurgulamalıyım ki ne tabiat ne de tarih kapalı birer uzaydır; tersine her ikisi de açık uçludur, tamamlanmamıştır, kendilerini inşa etmeye devam eden birer örüntüdürler. Çünkü her şey de eylem de henüz tamamlanmamıştır, onlar da kendilerini örmeyi sürdürmektedirler. İşte insan, bu açık uçlu uzayda, bu tamamlanmamışlık içinde, kendi de tamamlanmamış bir örüntü olarak tüm bunları yüklenmiş, soru sormaya devam etmektedir." (Sözün Eşiğinde, İhsan Fazlıoğlu)
Bir konuda herkes konuştuğunda susmak cehâletin değil, ilmin bir ifadesidir. Kudemânın deyişiyle: Sukût ilmin bir keyfiyetidir; cehlin değil... ki, bu keyfiyet 'hilm' yani "kendini heyecandan korumak; nefsine hakim olmak" demektir. İhsan Fazlıoğlu
"Bir Düşünür, kendi Milletinin kültürünü tenkîd edebilir ama tahkîr edemez. Kolay değil, tenkîd bilmeyi şart koşar; tahkîr ise yalnızca bir kaçıştır; kendinden kaçış, utancından, küçüklüğünden..." Prof. dr İhsan Fazlıoğlu Sözün Eşiğinde
"Hür olma"nın "Asgari" şartı
Razı olmadığı bir Davranışla muhatap olduğunda kişinin Rahatsızlığını dile getirmesidir..." İhsan Fazlıoğlu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.