Ne ellerini ovuşturdu, ne gözyaşı döktü,
Ne etrafına bakındı, ne hasretle bitap düştü,
Yalnızca havayı içine çekti, sanki
Havada bir şifa, bir derman varmış gibi;
Öylece ağzını açtı, ve içti güneşi
Güneş sanki şarapmış gibi!
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından, on bir gün sonra Ankara'da gerçekleşmesi planlanan resmi cenaze töreni için hazırlıklar başladı. Törenin mimari açıdan odak noktasını teşkil edecek katafalkın tasarımı ünlü Alman modernist mimar Bruno Taut'a sipariş edildi. Bu arada Dolmabahçe Sarayı'nın Muayede Salonu'nda
Selahaddin Eyyûbi,Hicri 532 yılında Tikrit'te doğmuştur.Babası Necmettin Eyyûb,annesi Sit Hatun'dur.Babası Selçukluların Tikrit valisidir.Selahaddin Eyyûbi'nin doğduğu yıl aşireti ile birlikte Tikrit'ten ayrılarak Musul'a gitmiş ve Zengi'nin hizmetine girmiştir.Selahaddin Eyyûbi,Baalbek ve Şam'da büyümüştür.Bu
Bugün anneler günüdür!
Anne demek şefkat demektir.
Anne demek evladın ağrıyan acısı demektir;
Anne demek yasaklanmış bir halkın dili demektir,
Anne demek cumartesi de kaybı olan evlat için gözyaşı demektir,
Anne demek medeniyet demektir,
Anne demek bir dünya demektir...
Ben onu, hiç görmedim,
Bu yüzden, tanımadan yazıyorum,
Anneyi,anne sevgisini,
Soranlara.
Şöyle bir düşünüyorum da;
Anne sevgisi,
Olsa,olsa; Bir güneş ışığı,
Ama sıcacık,sımsıcak,
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
(Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
(Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
Şu geçen başını kaldırıp vicdanıyla baksa
Öz yurdunda garip yaşıyor mabed-i aksa
Ateş geliyor gökyüzünden, yok mu bir çaresi
Bakışlarla, ne kardeşi kaldı ne hanesi
Hastane duvarlarında yatıyor çoğu cansız
Ve yaşlı bir amca, kucağında yaralı kız
Söylesene amca, kabus mu bu gördüklerim
Enkazın altında can çekişti sevdiklerim
Söyleyemedi amca, bu