“Hayatının en kötü zamanları ne zamandı? Henüz yaşandı mı, yaşanmakta mı bilemiyorsun. Ağlamaktan gözlerin şişiyor her gün. Geçmiş geliyor gözlerinin önüne. Çocukluğun. sahi, ne kadar yaşayabildin çocukluğunu o köyde?
Şimdi hava soğuk, pazar günü annem kaynar suda yıkamış beni, odada soba yanıyor. tahta penceresinin önünde somyaya oturmuşuz, biz makat deriz ya hani, babaannem saçlarımı örüyor. Öyle bir örüyor ki, birazdan saçlarım kökünden koparcasına. Kış gelince bizde elektrikler gider nerdeyse her gün. Ders çalışıyorum löküs başında. Bi de babaannemin yanında yerde yatıyorum, bi yastığım var; elimi yastığın altına koyunca gelen o güzel soğukluğu hatırlıyorum. hayal kurarak uyuyorum, hayallerde kalmışlar.”