Yeni çökmüş akşam
Eteklerimde sağanak yağmurlar.
Gökyüzünden kıyılarıma vuran karanlık,
Ve… ve dünya aydınlık
Ben kutusunda bir yerde ıslanmış bir kedi yavrusu gibi
Duruyorum öyle titrek..
Kapılar
Ziller
Yapraklar
Ve… ve dünya karanlık
Yapraksız ıslak ağaçlarda bir kuş
Ve yağmur
Gökyüzü karanlık…
Hep, olmamız gerektiğini düşündüğümüz kendimiz ile — hep biraz “şaşarak” — olmakta olduğumuzu gördüğümüz kendimiz arasındaki aykırılık, sanki, orası burası delik bir şemsiyeyle sağanak altına çıkmışız gibi bir etki bırakır üzerimizde