1-
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
Berbattı,
"Dünyadaki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar; Kendi başının çaresine bakmış kadınlardır derdim.
Oğullarınıza, karşı cinse (KADINLARA) saygı duymayı öğretin.Gece yarısı evine dönen kadının"aranmadığını" Dokunmaktan korkmamasını öğretin.Sahip çıkmayla,sahip olmanın farklı şeyler olduğunu öğretin.
Hiç kimseyi küçük görmemeyi öğretin.Ama bunları önce kendi içinizdeki çocuğa öğretin.
Şarkıları korkuyla değil coşkuyla söyleyeceğimiz günler gelene kadar vazgeçmeyeceğiz.
Tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum ve daha huzurlu bir Dünya'da barışcıl bir ortam içinde yaşamayı temenni ediyorum."
😔➡️☺️
Kimdi kadın? Hiç düşündünüz mü?
J. Saul şöyle tanımlıyor:
“Beş bin yıldır kadın; kölenin kölesi.
Ücretli kölenin evdeki hizmetçisi.
Köylünün namusu.
Küçük burjuva aydınının içki sofrasında mezesi ve ilişki albümünde yeteneğinin övüncesi. Kapitalist pazarın cinsel metası. Dindarın kapatması. Erkek avcıların gülü, sözde aşk meleği ! Oysa kadın, Emeği ile büyüten, yani insan toplumunun sahibi...”
.
.
.
.
Hayatta kalanlarımızın günü kutlu olsun..
Asıl soru kimin bana izin vereceği değil, kimin beni durduracağıdır.
Öğreniyorum ve her geçen gün daha çok kadın oluyorum.
Öncelikle bugünün her kadın gibi benim için de oldukça anlamlı olması ve emek uğrunda sayısız kadının can vermiş ve hâlâ veriyor olması vesilesiyle, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü anıyorum. Saygıyla ve ne yazık ki acıyla. Bununla birlikte, varlığımıza saygı duyan, etrafımıza sınırlar çizmeyen,
Kadınlar gününde okuduğum söze bak; “Kadınlar kendi başlarına kalınca biçimsiz bir takım et parçaları olurlar sağlam ve doğal bir beden yaratabilmeleri için bir tohum almaları gerekiyor.” Montaigne(Denemeler). KINIYORUM!!! 5 asır önceki bu düşünce sistemi Montaigne gibi küçük adamlardan mirasmış meğer!