Taş değirmende öğütülür insan. Yükünü sırtlanır doğar doğmaz. Yaralarından sızar kanı. İki büklüm bakışları. Yerde sürünür çıplak ayakları. Doğmamış gibi uyur yatağında iki büklüm. Çöplükte uçuşur umutları. Yerden bulduğu ekmeği üfler. Elleri çamur, elleri is. Hasırın izi dizlerinde. Taş tüyü yastığın soğukluğu, gecenin ayazı ile yarışır.
Gün gelir,insan öğütür kötülüğü. Paramparça, un ufak eder. Kanayan yarasını sarar. Denizlerde köpürür umudu. Sıcak çorbayı üfler. Sarılır birileri çocuklarına. Uçurtmanın son ipi düğümlenir ve bırakılır maviye. Ağaçtan meyveler düşer sofralara. Bir kumrunun ötüşü ile sabahlar olur. Bir kahramanın hikayesi ile uyur çocuklar sıcak yataklarında. Baba evine dumanı üstünde ekmeğin kokusuyla döner. Savaşlar suç sayılır. Üstün ırk indirir silahlarını, sınıf bilmez masumların üzerinden. Birileri koparmaz çiçekleri. Canavarlar kilitlenir zindanlara.
Gün gelir bir ezgi söylenir tüm dillerde, tüm kültürlerde. Biri çıkar ve haykırır. YAŞASIN ÖZGÜRLÜK, YAŞASIN ŞEREFLİ İNSAN, YAŞASIN ÇOCUKLAR, YAŞANSIN UMUT DOLU GÜZEL GÜNLER...