Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eylül! Öyle birkaç söze sığacak bir kelime ya da sırf paylaşıma konu olup geçilecek bir ay değil, eylül bir ay değil aslında, bir his, içe dokunan bir... Şey. İfade edilemeyen her durumun kurtarıcı kelimesi, şey. Eylül başlı başına her durumu ifade eden bir şey. Eylül güzel bir şey, eylül her şey ve o her ‘şey’e meftun bir ben. Puslu havanın tek göz odada iç içe oturmaya mecbur bırakışının hazzı, yağmur çiselemesinin uyandırdığı çocukluğun şemsiyeli insanları saydıran görüntüsünün masumiyeti, dışarı çıkmaların mecburi sonlanışının, her evde tek tük var olan kırık dökük birkaç oyuncakla oynamaya mahkum edişinin zevkinin adı eylül. Biraz hüzün mü eylül? Evet, masumiyetin bir bir yok oluşunun hüznü. Bakılınca acı gibi ama hatıra getiren yine eylül o günleri. Canım eylül, geçmişe dokunuşun adı. Canım eylül, çocukluğumun tadı; canım eylül, baş tacı. Eylül. Öyle boş laflarla geçiştirilecek bir şey değil, eylül her şey, ben eylül. 🍂gonca.. 1.9.20/Çankırı
Hayat masumiyetin hevesinde Günahkar bir rüya idi, Nefes kesici dağlar, Çöller ve kimsesizlik Nihayet alevlendirmişti Ateş ateş karşılıklı hasreti, Aşkın namütenahi seferberliğnde Ön cephe yine boş
Reklam
Bir Filmin Ardından: Cennetin Çocukları
Bu satırları yazarken gözlerimde filmin nemi, penceremden içeri sızan çocukların sesi eşlik ediyor bana. Hâlâ mahallesinden çocuk sesleri sızan bir yerde oturuyorum şükürler olsun ki. Çocuk, insanlığın en masum, en saf halidir. Yalansızdırlar, gülüşleri cennetlik, bakışları güzellik. Yüzlerindeki sokak çamuruyla, futbol oynamaktan terlemiş