Açıkcası deneme türü çok fazla okuduğum bir tür değil bu anlamda kendimi geliştirmem,bilgilenmem adına daha sık deneme türü okumaya karar verdim.
Bu kararı almama sebep olan ise bu eser oldu.Sıkıcı olabileceğini düşündüğüm bir türü,Sahir ile sevdim diyebilirim.
Kitabın yorumuna geçmeden şöyle bir alıntı ile giriş yapmak istiyorum.
“Bu zamanlarda herkes çok zengin,çok mutlu,çok huzurlu olmak istiyor.Birisi iyi bir şarkıcı diğeri iyi bir psikolog.Ben İrem Erdoğan olmak istiyorum.Kendi hayatıma ait olmak.Kendi sınırlarımı kendim sınırsızlaştırmak.”
Kitabımızın her sayfasında o yaşanmışlıkları,samimiyeti,kızgınlığını,kırgınlığını dibine kadar hissediyorsunuz.
Toplumsal konulara değinmesi,özellikle kadın ve çocuk cinayetlerinden bahsedilen yaşamak istiyoruz bölümü çok etkiledi beni.
Eseri okurken Sanki karşılıklı oturmuşuzda dertleşiyormuşuz hissi verdi daha çok.
Sahir’de her bir bölümü ayrı ayrı sevdim ama Değer verme sanatı bölümü çok hoşuma gitti.
“Sen sana verilen kalemi sadece yazı yazmak için kullanırsın.Yani işin düştüğünde..Ben ise senin verdiğin kalemi her gün yanımda taşırım.İşim düşse de kullanmam.Çünkü bilirim bana güç veren şey sadece yanımda olmasıdır.İşe yaramasından çok tüketmekten korkarım.”
Yazarımızın çok genç olmasına rağmen böyle zor bir türde böyle akıcı bir kitap yazması gerçekten takdire şayan
Söylediğim gibi kitap akıcı,anlaşılır elinize alıp bir oturmaya bitirebilirsiniz belki ama ben hissederek,içselleştirerek okumayı tercih ettim.