772 syf.
·
Not rated
Sen artık gözümde çok daha iyi bir şairsin...
Türk Edebiyatında en başarılı bulduğum şairdir Nazım Hikmet. (Bu kitabı okumadan önce, yıllar önce karar vermiştim). Ama Nazım’a dair birkaç kitap okuduğumdan dolayı Nazım’ı hiç sevmiyordum(en çokta çapkın oluşunu sevemedim. ) Kitabı okudukça küfürler ettim “lan bu kadar seviyorsun ve aldatacaksın” diye. O kadar içten cümleler var ki aşka dair etkilenmemek hayran kalmamak elde değil. Ve kitapta en çok geçen cümle (sanırım) “Seni göresim geldi”. Ne kadar çaresizlik ve özlem kokan bir cümle değil mi???...Ve ben bu kitabı okumadan önce Nazım’ın Piraye’yi sevdiğine hiç inanmıyordum. Sadece saplantı haline getirdiğine inanıyordum. Ama artık şunu iyi biliyorum ki Nazım , Piraye’yi ölesiye sevdi. Ama neden aldattı? İşte bu soruya bir cevabım yok. Ama kendimi şöyle avutuyorum “kafası karışıktı, ve bir anlık hataydı” ki büyük ihtimale bu kuru bir avuntudan öte değil....772 sayfa oku, oku bitmiyor ve hayatımda şimdiye kadar okuduğum en kalın kitap:). Bazen kitap beni sıkmadı değil ama yine de güzeldi tüm cefasına rağmen. Kitabın sonlarında ağlamamak elde değil. Bir adamın (Nazım Hikmet)çaresizlik içindeki haykırışları, özlemi, hastalığı ve tutsaklığı uykularınızı kaçırabilir. Acı içinde böyle bitmemeliydi diye sayıklabilirsiniz günlerce. Ama maalesef en güzel hikayeler korkunç acılarla biter. Acı bir hikaye.... Ayriyetten Nazım’ın özgürlüğünün elindenden alınması yıllarca mahpus olması hikayenin çok acıllı ve sancılı diğer kısmı....
Piraye'ye Mektuplar
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20175k okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Aşk konulu hikayeler ile başlamıştı kitaba Ahmet Altan. Hayatta aşk üzerine kurulu der gibi. Sevgiyle süslenmişti birer birer hikayelerin hepsini. Yazarların yaşadıkları anlık deneyimleri üzerine kendi fikirlerini paylaşmıştı çoğu hikayede.(yazarlarla ilgili bilmedigim bir cokşey öğrendim) Aşklarını, sevgilerini, nasıl aldatıldıklarını bir bir işlemişti. Ben kitabın bütünlüğünde hayatı gördüm , yaşamın nasıl usul usul aktığını gördüm. Aşk ile başlamış sevgi ile sürdürmüş araya kavgayı, kıskançlığı , ihaneti serpiştirmiş ve ölüm ile sonlandırmıştı. Tıpkı hayat gibi.Hissetigimiz her duyguya bir hikaye kurgulamıştı. Bu kitap benim için farklı bir deneyim olmuştu . Doğa unsurları ile süslemesi ayrı bir güzellik katmış hikayelere. Şiirimsi bir tat vardı cümlelerinde. Cümleler ruhu doyuruyordu. Her cümlesi bir alıntıydı benim için.Kitabın çizilmedik yeri kalmamıştı diyebilirim. Gerçek anlamda edebi cümlelere açlık duyanlara tavsiye edilir. Keyifli okumalar.
İçimizde Bir Yer
İçimizde Bir YerAhmet Altan · Alkım Yayınevi · 20103,698 okunma
Reklam
304 syf.
8/10 puan verdi
YILDIZIN PARLADIĞI ANLAR ve İSTANBULUN FETHİ
Stefan Zweig Alman Edebiyatının en bilinen, edebiyat-sanat dünyasını en fazla etkilemiş sanatçılarından birisidir… Uzun Hikayeler, romanlar, tiyatro oyunları, biyografiler, incelemeler, denemeler ve de şiirler yazdı… Hitler güçlenince Almanya’dan kaçtı… Brezilya’ya yerleşti… Hitler'in dünyaya hakim olacağı korkusu onda bir saplantı haline geldi…
Yıldızın Parladığı Anlar
Yıldızın Parladığı AnlarStefan Zweig · Everest Yayınları · 20175.6k okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 26 days
"Nereye gidiyoruz?" Havai fişek gösterisi doruk noktasına ulaşıp gecenin karanlığı kırmızı, altın sarısı, mavi, mor parıltılarla aydınlandığı sırada kulenin tepesine ulaştılar. "Eve gidiyoruz, Morrigan Crow." Böyle bir kitabı okumamın uzun sürmesi, bir nevi elimde sürünmesi aslında tamamen benim suçum denebilir. Okuma
Nevermoor - Morrigan Crow'un Büyük Sınavı
Nevermoor - Morrigan Crow'un Büyük SınavıJessica Townsend · Domingo Yayınevi · 2019643 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Mahalle Abisi
Sait Faik, yalnızca bir "öykü yazarı" değildir. O, "Mahalle Kahvesi"nde bir anlatıcıdır, her şeyden öte kendini muazzam dinlettirebilen bir anlatıcı. Aklına ne eserse yazar, çizer, anlatır. Kah bir anlık gördüğü ufacık bir nesne, kah bir anı, kah bir sokak onun hikayelerine konu olur. Görünüşte bir şey anlatmıyor gibi görünür, zira Sait Faik'te olaylar ve sonuçlar değil, anlatılan durum, nesneler, hayaller ve hisler önemlidir. Sanki içini döker bizlere, bizleri etrafına toplar ve anlattıkça anlatır. Dertlidir, kendini bildi bileli dertlidir ve bunu bir türlü içinden atamaz. Faik'in hayatının son demlerinde yanında bulunan Attila İlhan, onun son dönem hikayelerinde bizzat kendisini hikayelerin içine koyduğunu, aslında kendi iç dünyasının bir portresini çizdiğini söyler. Hikayelere bakılınca bu çok net görülür. Bu kitap yalnızca hikayeler içermez, Sait Faik'in bir nevi günlüğünü içerir. Sohbetine doyulamayan bir insan da değilmiş Sait Faik aslında, çevresindekiler onun pek konuşmadığını söyler. O hep yazmış, yazmış da yazmış. Okurla sohbet etmiş, konunun, olayın gidişatını önemsemeden, tatlı cümlelerle. Ben çok sevdim bu mahalle kahvesi anlatıcısını, umarım siz de seversiniz.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010.7k okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Tolstoy şöyle diyor: "tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.." Öyleyse ikisini birleştirin, Altın Tepe bir yabancıyı ağırlıyor ve Bay Smith kıtaya ayak basıyor! . Bir yabancı Londra’dan New York’a geldi. Londra’nın nüfusu 700.000 ve New York’un nüfusunun 7.000 olduğu
Altın Tepe
Altın TepeFrancis Spufford · Monokl Yayınları · 201923 okunma
Reklam
128 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.