Cengiz Aytmatov'dan okuduğum ikinci kitaptı, Gün Olur Asra Bedel kitabını çok beğenmiştim ama Toprak Ana'yı okumadığım içinmiş... Öncelikle Toprak Ana için acının kitabı diyebiliriz ve acılar ancak bu kadar sarsıcı ve gerçekçi anlatılabilirdi.
Tolgonay ve Aliman... İki güçlü kadın... Yazacağım ama ne yazacağım...
Sadece bir kitap mı okudum yoksa Aytmatov aslında içinde olduğumuz ama bazen yeterince önemini kavrayamadığımız gerçekleri salt acının dünyasından mı gösterdi?
Eser İkinci Dünya Savaşı yıllarında savaşın karanlık ve yıkıcı etkilerinin savaşa gidenler kadar kalanlar üzerindeki etkisini de, hatta esas yıkımın aslında geride kalanlarda olduğunu anlatan bir kurguda geçiyor.
Toprak ve insan ilişkilerini, halkın kültürünü, yaşayış biçimlerini, umudu, çaresizlik içinde geçen umutsuz bekleyişleri, kayıpları, gözyaşlarını harmanlayıp okuyucuya çarpıcı bir dille aktarıyor.
Açıkçası etkisinden kolayca çıkılamayacak, bittiğinde bile o hüznün fazlasıyla hissedilebileceği bir eser.
Keyifli okumalar...