297 - Neredeyse 200 günde okuduktan sonra bu kitap hakkında birkaç şey söylemek için üstünden birkaç gün daha geçmesi gerekti. Biraz daha sindirmem gerekiyordu. Bu birkaç günden sonra zihnimdeki düşünce değişmedi: Sanki bu kitaptan sonra yazılmış tüm kitaplar bu kitabı bir rehber, bir mihenk taşı olarak kullanarak yazılmış gibi. Ya da bir başka
Merhaba.
Korkuyu Beklerken kitabı için yıllar önce yanlış zamanda, yanlış ruh haliyle okuduğumu yazmışım. Aferin bana! Tanıyormuşum kendimi de Oğuz Atay'ı da. Dün tekrar okumaya başladığımda elimden bırakamadım resmen. Çok da özlemişim tatlı-acı dilini. Korkuyu Beklerken, Tutunamayanların minisi gibi geldi bana. Aynı keyfi daha gündelik cümlelerle sunmuş bize Atay. Metinlerin hikaye olmasının da kolaylığını göz ardı edemeyiz tabii.
Kitapta toplamda 8 hikaye var. Genelde hikaye kitaplarında favori, kitaba adını veren olur ama eminim benim gibi daha birçoklarının da favorileri farklı farklıdır. Benim favorim -sanırım çok güldüğüm için- "NE EVET NE HAYIR" oldu. Neden büyük harfle yazdığımı da okuyanlar anlayacaktır. Okumayanlar da merak edip okur umarım.
Ben çok keyif alarak okudum, hiç Oğuz Atay okumamış olan varsa tereddüt etmeden bu kitabıyla başlayabilir.️
Kitapla kalın.
Oğuz Atay'ın okuduğum ilk kitabı. Hikayeleri çok beğenemedim. Yazım dili farklıydı ilk başta alışamadım fakat okudukça hakim oldum. En çok Korkuyu Beklerken hikayesini sevdim. Tema çok güzel işlenmiş. Ayrıca okumam çok uzun sürdü, malesef okurken çok sıkıldım.
Sadece 7 eserle Türk edebiyatında önemli bir yer edinmeyi başarmış olan Oğuz Atay'ın, 1976-77 yılları arasında yazdığı 8 hikayeden oluşan tek öykü eseri. Yer yer bilinç akışı tekniğini kullanmış (son derece başarılıydı) ve her öykü'de farklı teknik unsurları ustaca kurgulamış.. 1970'lerde Türk edebiyatının o günkü konumu ve şartlarına bakılırsak son derece ileri seviye bir eser ortaya koymuş ancak bazı öykülerini çok sevemedim. Netice itibariyle başarılı bir eser. Herkesin okuması gerekiyor.
Öykülere verdiğim puanlar;
Beyaz Mantolu Adam 7/10
Unutulan 9/10
Korkuyu Beklerken 7.5/10
Bir Mektup 6/10
Ne evet ne Hayır 6/10
Tahta At 5/10
Babama Mektup 7/10
DH-Bir Rüya 8/10
·
Not rated
Okuyucuları her hikayede karakterin derinliklerine götüren, ruh çözümlemesi ile dolu, sıkmadan konuyu noktalandıran, kimisine üzüldüğüm kimisine şaşırdığım sonlarla 8 hikayeden oluşan okudukça okuyasınız gelen bir kitap. En çok etkilendiğim hikaye kitabın başlığı da olan "Korkuyu Beklerken" oldu. Dili ve anlatımı itibariyle de en beğendiğim hikaye oldu. Yabancı dilde yazılan bi posta aldıktan sonra evden çıkmadan hayatını idare ettirmeye çalışan bir adamın hikayesiydi. Diğer hikayelerden kısa kısa bahsedip sizin merak duygunuzu uyandırıp lafı uzatmamaya çalışacağım.İlk hikayede müşkül bir adamın sokakta gördüğü kadın mantosunu almasıyla vitrinde canlı manken olmasına kadarki süreç anlatılıyor. İkinci hikaye tavan arasındaki bir gizemden bahsediliyor. Dördüncü hikaye saygıdeğer bir tanıdığa gönderilemeyen bir mektup bulunduruyor. Beşinci hikâyede gazeteye yazı gönderen bir okuyucuya verilen cevap alaylı diliyle dikkat çekmekte. Altıncı hikayede Truva atı konu alınmış. Yedinci hikayede ölen babasına yazdığı kendini ve babasını eleştiren mektubu görmekteyiz. Son hikayemizde de demiryolunda seyyar hikaye yazan satan bir kişinin duygularını okumaktayız. Acıklı diyebileceğim hikayeler bulunduruyor aslında kitap yani karakterlere üzülüyorsunuz
Korkuyu Beklerken
Bu kitap Oğuz Atay'ın birkaç öykü ve mektubunun birleşmesinden oluşan bir hikâye kitabı olarak nitelendirilebilir.
Oğuz Atay okurken yapılan en büyük hata direkt olarak oldukça ağır olan "Tutunamayanlar" kitabından başlamaktır. Fakat bence bu kitap veya "Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan" Atay'a başlangıç