Bibliyofil (kitap tutkunu) karakteriyle Elias Canetti'nin "Körleşme" sindeki Profesör Kien'i çağrıştıran bir kitap. Kien kadar aymaz değil kahramanımız ama o da uç bir karakter.
"İnsanlar kitapların kaderini değiştirir." diyor yazar. Doğrudur, kimi aksesuar kimi sehpa kimi başının altına yastık kimi yakacağınız ateşin çırası kimi kağıttan uçak kimi gemi olur; hatta depremde en sağlam sığınak olur ama kitaptan ev yapmak ayrı bir boyut kuşkusuz.
"Kitaplar insanın kaderini değiştirir." diyorum ben de. "Bir gün bir kitap okudum hayatım değişti." ile başlayan Orhan Pamuk'un Yeni Hayat'ında olduğu gibi nice hayatlara yön verir kitaplar. Sizi de değiştirir hayatınızı da hayatınıza giren insanları da. Okuduklarınızla şekillenir, güzelleşir (okuyup çirkinleşen pek duymadım), iyileşir, sarıp sarmalanırsınız.
Kitaba düşkün olmak anlaşılır bir durum ama her şeyin aşırılığına karşıyım, bu aşk, para, sevgi, kitap, bilgi de olsa. Aşırıya kaçtığında insanı bozmayan bir şey gelmiyor aklıma. Bu aşırılığı gayet güzel, sürükleyici ve çok kısa bir hikayede ele alan yazardan ilk okuduğum kitap oldu. Anlatım başarılı, konu ilgi çekici bir de üstüne sayfa sayısı az olunca, "Daha ne olsun?" diyeceğiniz kalın ciltler arasında saklanacak bir kitap.