Lyon’da Düğün -Stefan Zweig
Kitapta bulunan üç kısa hikâyeden anladığım kadarıyla yazar, olağanüstü durumlarda, ortada patlak veren büyük olayın gölgesinde kalan/dikkat çekmeyen köşelerden; büyük manevi duygular peyda ediyor.
Kitapta bulunan üç hikâyeyi de farklı alt başlıklar altında değerlendireceğim:
1-Lyon’da Düğün: Duygulara karşı çok hassas bir tavır takınan yazarımız, ihtilal döneminde mahkûm edilen insanların mağduriyetini de unutmadan; günümüz romantik dizi senaryolarına taş çıkartacak düzeyde romantizm içeren bir sahneydi. Yazarın kalemi, kötülüklerin madenlerinin içinden iyilik kristalleri çıkartmakta uzmandı.
‘‘Acı çeken herkes gibi acı çekmekten memnundu’’ (s.17)
2. İki Yalnız İnsan: Burada da insanlar ile ilgili güzel bir tespiti vardı. Aynı zamanda eksikliklerinden dolayı dışlanan insanların acılarının akraba olduğunu söylemişti. Bu, okurda iz bırakacak bir söylemdi.
3-Wondrak: Bu hikâyede de eksik yönlerinden dolayı insanlardan ayrışan, toplumdan soyutlanan bir kadın anlatılmıştı. Kadın, kendisine yönelik bir taciz sonucu elde ettiği çocuğunu tek dayanağı olarak görmüş ve çocuğunu fazla itaatkâr yetiştirmiştir. Yine savaşın acizliğine uğramasını görmezden gelemem ama bu sefer savaş istemeyen bir halkı işaret etmesi dikkat çekiciydi.
Aynı zamanda bir kısmı daktiloyla, bir kısmıysa el ile yazılan bu eser; hem çağdaşlığın hem de irticanın temsilcisi olabilir mi ? Düşünmeden edemiyorum doğrusu.
Lyon'da Düğün 
Stefan Zweig
Harry Potter and the Goblet of FireJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Scholastic Inc. · 201329,3bin okunma
MUHAMMED TARIK KOÇ BİR HAYALİN ARDINDA
Merhaba #kitapsever dostlarım Yazarimiz @m.tarikkoc kaleminde özenle yazılmış 
Hayykitap
çikan #birhayalinardında eseri ile geldim
Kitabımız içerisinde hayatımızda değerleri aşk, sevgi ,acı, ölüm, veda gibi temalar içermektedir. Kitabımız sevdiklerimize vaktinde değerini bilmek onları kırmamak, onlarla bolca vakit geçirmek ölüm her an olabilir o yüzden kimseyi kırmaya gerek yok her anın kıymeti bilmeliyiz.
Türkiye de aynı şehirde hatta aynı mahallede yaşayan birbirlerinden haberi olmayan. Almanya giderler ve orda bir Türk kafede karşılaşırlar ve birbirlerini sever ve nişanlanirlar . Ikisi de gezmeyi çok sever ve bir çok yerleri gezer onlarla bizde gezdik. Onlar evlilik ve hayaller kurarken ama kader farklı yol çizmiş.
Kitabınızda ana karektele birlik bizde yeni yerler, yeni kültürler ve yeni tatlar tatmış olduk . Burak karakterimiz nişanladı Sümeyra duyduğu ask , yas ve anıları anlatmış. Kitabımız betimlemeleri ve hissettirdiği duygular ve verdiği mesajlar beni hep düşündürdü . Keyif alarak okuduğum bir kitap herkese tavsiye ediyorum.
"Hammadesi insan olan fabrikaya benziyordu morg. Ölüm tekrar tekrar üretiliyordu. "
"Hayat bize ihanet etmek kastıyla yaşayan adi bir mahluktur. "
Bu kitabı okumama vesile olan 
Kahvekokulukitaplar1 teşekkür ederim.
