328 syf.
·
Puan vermedi
Müslüman oldukları için öldürülen zulmedilen tecavüz edilen Boşnak müslümanlarının yaşadığı dehşeti anlatan bir kitap, savaş bir insana ne kadar acı duygular hissettirebiliyorsa kitapta hepsi çok iyi dile getirilmiş , böyle bir zulüm karşısında insanlığın sessiz kalışı içler ürpertiyor , kitapta yaşanılan her acıya rağmen hep ümidin diri tutulması da ne yaşarsak yaşayalım nefes aldığımız sürece hayata bir yerlerden yeniden başlama zorunluluğumuzu gözler önüne seriyor.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,5bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Psikanalizin kurucusu, dünyanın en ünlü Psikologlarından biri olan Sigmund Freud'un kitabının yorumuyla geldim. Daha önce okuduğum kitaplarda olduğu gibi bu kitabı da altını çize çize okudum. Okurken zorlandığım, zorladıkça keyif aldığım, beynimin yandığını hissettiğim kitaplardan biri. Uygarlaşma, ilk uygarlasmaya eylemleri, bu yolda ilerlemenin nasıl olduğu, uygarlık nasıl bir yol izlerse izlesin insanların değişmeyen doğası onu hep takip ettiği çok güzel bir şekilde anlatmış yazarımız. Uygar bir yasam için insan bazı duygularını bastırması gerekiyor ve bu bastırılmış duygular insanların mutsuzluğuna sebep olmakta. Mutsuz olmak çok kolay ,önemli olan mutlu olabilmekte. Mutsuzlugumuza sebep olan her şeyden bağımızı koparmalı, yaşadığımız bu hayatya zorluklarla, hayal kırıklıklarına, acılarla baş etmeli ,bunlar icinde ilgimizi başka yöne çevirmeliyiz. Uygarlık ve cinsellik arasındaki çatışma, aile ortamı, doğanın ezici gücü, bedenin çürümeye mahkum olması insanlarım acı çekmelerinin sebepleri,uygarlaşma süreci, bireysel gelişim, kültürel gelişim, ego, süper ego, vicdan, saldırganlık ,insanların acı çekmelerinin sebepleri,zorluklarla başa çıkma yöntemleri gibi bir çok konuya değinilmiş dolu dolu bir kitap. Bu tarz kitaplari okumayı seviyorsanız kesinlikle okumanızı öneririm.
Uygarlığın Huzursuzluğu
Uygarlığın HuzursuzluğuSigmund Freud · Cem Yayınevi · 20183,049 okunma
Reklam
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Gecenin vaat ettiğini, gündüz inkar eder.İnsan kanatları olmayan nir kuştur ve kuş da kaderi olmayan bir insan.Şunu unutmayalımki hemşire badem ağacı kışın ortasında çiçek açar.Kötü şeyleri unutmak iyidir.Bu aşikar... Ama bazen insan mükemmel ve güzel olan şeyleri de unutmalıdır,çünkü eğer bunları hatırlarsanız, olanların gitmiş olduğu bilgisinin verdiği üzüntüye tahammül etmek zorunda kalırız.Dünyanın kelimeler yüzünden değişmesi ve kelimelerin de dünya yüzünden değişmesi ne kadar acayipti.İçinizin çirkinleşmesine izin verirseniz dışınız da çirkinleleşir.Çünkü kelimeler yanlıca yüreğin buğusudurlar. Gün gelecek Mustafa Kemal Atatürk, "Ne mutlu Türküm Diyene" diyecek bu söz, bütün Anadolu'da dağ yamaçlarına kazınacak hem de gerçekleşecek, Çünkü söylemiş olan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ülkemizin yakın tarihini kurgulanmış bir roman.Bir yabancının gözünden 1.Dünya savaşı, Türk Kurtuluş Savaşı'n da; hem cephenin hem de cephe gerisinin tarafsızca nasıl anlatıldığını, mutluluk, sevinç, huzur varken yerine gelen keder, hüzün , acı gibi duygular sonrasında umudun var olduğunu görmek. Bir insanın bir halka nasıl umut aşıladığını, bu umutları nasıl daha gerçeğe dönüştürdüğünü, Türk Milli Kurtuluş Mücadelesini aksettirmiş. İyi okumalar
Kanatsız Kuşlar
Kanatsız KuşlarLouis de Bernieres · Altın Kitaplar · 2018233 okunma
440 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
El Yapımı Ruhlar || Gürkan Sekmen ~ 439 s. Merhabalar kitapsever dostlarım, Son zamanlarda okuduğum yine şahane bir kitapla geldim bugün. Kişisel gelişim olunca benim en sevdiğim bir kurguyla harmanlanması ki bu kitapta da öyleydi. Psikoloji ve felsefi yönüyle de çok güzel pencereler açan bir kitaptı. İlk sayfalarından itibaren çok güzel bir
El Yapımı Ruhlar
El Yapımı RuhlarGürkan Sekmen · Yüzleşme Yayınları · 202175 okunma
1724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Nasıl başlasam diye düşündüğüm bir inceleme oldu. Çok üzüldüm. İnsan, diğerleri tarafından yargılanabilme hakkını, onlara kendisi veriyor bunu çok iyi anladım . Sürekli aşağıda hissetmek seni gerçekten o konuma düşürüyor. Açlık yüzünden kalkıştığı eylemle bir ömür sefalet yaşayacak olan Jean Valjean. Sırf toplumun kendisine biçtiği ceza yüzünden farklı kimliklere bürünüyor. Bazen ne kadar acımasız olabiliyoruz dedim kendi kendime. Yargılamakta üstümüze yok! Çaresizlik, sefalet, acı, isyan... kitapta iliklerinize kadar hissedebileceğiniz duygular. Peki kaderin bunlarda ne kadar payı var? Yeniden toparlanmaya çalışan, iyi olmaya çabalayan birisini toplum ne denli düşürmeye çalışabilir? Yok arkadaş yok. Bu insanoğlu 1800 lerde neyse şimdide aynı. Aynaya bakınca kendimizi değilde hep itelenmiş kişileri görmekte ısrar ediyoruz... Kitaba şöyle bir gelecek olursam. Javert, Thénardier ve Cosette üçlüsü arasında gidip gelen, sürekli bu insanlarla karşılaşan koca yürekli Jean Valjean. Javert, ne illetmişsin be kardeşim! Bütün kitap boyunca elime geçsen ben öldürecektim. Thénardier, yalakalık abidesisin. O kadar tanıdık geldin ki... Cosette, Jean Valjeandan sonra en masum karakter sendin. Sonun güzel oldu. Annen Fantine' in aksine.. Devrim, cumhuriyet, monarşi, çalkantılı bir dönem. En son İki Şehrin Hikayesinde karşılaşmıştım bu olaylarla. Waterloo savaşı ilginç bir birikim sağladı bana. Güzeldi. Kısaltılmış halinden sonra iyi geldi.
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202488,3bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şeker portakalı Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyorum.Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi.Asıl acı,kalbi baştan aşağı sancılarla boğan,insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulayan Bir şeydi. Kolları,başı hep dermansız bırakan yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey. "Zeze henüz beş yaşında ,acılar ortasında fakir bir evde büyüyen, yaramazlık sebebiyle sürekli dayak yiyen ,şiddete maruz kalan kendisi küçük yüreği büyük çocuk . Zeze 'nin dünyasina ,sevgisine acılarına, hayal dünyasına şahit olmak içimizde hep bir burukluk bırakacak onun Asıl acısı dayak, ( babası tarafından belki bayılana kadar kemerlere maruz kalmak gibi.) ;( Değildi o en sevdiği şeyleri kaybetmenin burukluguyla büyüyen bir çocuk .çoğu şeyden mahrum kalmış biri. Önce insanın duygulari ve ruhu ölür sonra bedeni. Tıpkı zeznin yaşadıkları gibi. Hepimiz çocuk olduk haylazlik ettik ,yere düştük ,ağladık bir çok insanın başına bela olduk ,fakat bu kadar acıyla kivranmadik . Çocukların hayal dünyası karmaşıktır onları anlamak için eğilip kulak vermek gerekir . Geç okuduğum bir kitap oldu fakat içimde hep bir şeker portakalı ağacı gibi büyüyüp şevkat,sevgi, merhamet meyveleri vereceksin... Yediden yetmişe bence herkesin bu kitapla tanışması lazım özelikle ebeveynelere hitaben yazılmış bir kitap olduğunu düşünüyorum . Nice zezeler var olsun . Bir çocuğun güzel yüreği sarsın dünyayı. Zeze gibi hayal gücü geniş olan her çocuğa sevgiyle selamlarımla..
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232,6bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.