Cernobil Duası - Svetlana Aleksiyevic
Çernobil'i herkes biliyor, ama sadece Ukrayna ve Rusya ile olan bağlantısı üzerinden.26 Nisan 1986 gecesi, saat 1'i 23 dakika 58 saniye geçe Belarus sınırı yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nde meydana gelen bir dizi patlama, 4 nolu reaktorü yerle bir etti. Çernobil felaketi, 20. yüzyılın en büyük ve en ağır teknolojik felaketi olarak tarihe geçti. Önceden dünyanın neredeyse hiç haberdar olmadığı, Avrupa'nın bir köşesindeki kayıp, küçük ülkenin adı tüm dillerde yankilanmaya başladi.Çernobil aşina oldugumuz zaman kavramını aşan bir felaket.
Yeni evli bir çift olan ve nükleer santralde itfaiye görevinde bulunan kocası sıradan bir yangın zannederek koruyucu giysi olmadan santrale gitmis ve kimyasaldan etkilenmisti. Hamile eşi, kocasının her tarafı sistigini ve birçok insanın yaralandığını duyunca daha kötüsünün gelmekte olduğunu bilmeden, hastanedeki herkesin öleceğini düşünmeden doktor ve hemşirelerle konuşmaya bilgi almaya çalışıyordu. Hastaların Moskova'ya nakledilecegini ve elbise getirmeleri gerektiğini söyleyerek aileleri hastaneden uzaklaştırıp yaralilari uçakla götürürler. Sonrası ve bundan daha fazla olaylarin hepsi kitapta insanların yaşadıkları acılarla ve duygularla aktarılmış.
Tarihin en feci nükleer reaktor kazası tanıkların yaşadıkları üzerinden aktarılıyor. Halkın, çocukların, itfaiye erlerinin, parti yöneticilerinin, doktorların anlattıklarıyla, yaşanılan korku, endişe, öfke ve belirsizlik yazılmış. Unutulmaz bir olayın en derinine inilerek aktarilmasiyla başarılı bir çalışma olmuş.