Amerika'da "90'ların en iyi öykü derlemelerinden biri" olarak nitelenen Amerika Kuşları'nı nihayet okudum. Okuma deneyimime ilişkin ilk tespitim yorucu ise, diğer tespitim ise yoğun ve karmaşık öyküler nitelemesi olurdu. Zira öykü türünün tüm inceliklerini fazlasıyla kullanan yazarın kimi öykülerini anlamam için internetten inceleme, yorum okumam gerekti. Muğlak kalan noktalar oldu okuma deneyimimde ve bu noktaları yabancı menşeili internet sitelerinde adı geçen kitap üzerine inceleme yazıları okuyarak giderdim.
Amerikan yazını ve bilhassa öykü literatürü çok zengin, zengin olmakla kalmıyor bir de öykülerin hayatın tüm detaylarına nüfuz etmeye çalıştığını görüyorsunuz. Bu anlamda kısa ve yalın öyküler okumaya alışkın benim gibi yerli okuyucular için Amerika Kuşları'nın sıkıcı ve anlaşılmaz olacağını şimdiden belirtmeliyim. Üst seviye okuyucu kitlesine hitap eden öykülerin derin okumalarla, üzerine düşünülerek ancak anlaşılabileceğini düşünüyorum.
Lorrie Moore'un Amerika Kuşları olarak nitelediği kitap başlığının hayata tutunmaya, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kadınlar olduğunu düşünüyorum. Kitaptaki her bir öyküye değinerek yorum yazmak beni aşacağı için birkaç öykü dışında tüm öyküleri severek, şaşırarak ve zihnimi yorarak okuduğumu söylemeliyim. Yoğun bir öykü okuma deneyimi yaşamak isteyenlere Amerika Kuşları'nı hararetle tavsiye ederim.
