Okur okumaz İstanbul'a gidip gezmek istedim.
Abdülhamit zamanında İstanbul'a davet edilen mimar Raimondo tarafından inşa edilmiş apartman.
Terzi Botter için özel yapılmış, ilk defilelerin de olduğu bina aslında nefes alıyor sanki.
Pera Palas'tan sonra asansörlü 2. binaymış mesela.
Okurken etkilendim. Psikiyatri neden seçilir acaba? Gerçekten kendi yaralarına dokunmak için mi? Peki gün yüzüne çıkmayan sorunlar kendi kendine çözüme kavuşur mu?
Ya duyduğumuz sesler, susar mı duymamakta direnirsek?
Geçmişin peşine takılıp ülke değiştirmek huzura kavuşturur mu ruhumuzu?
Akıcı bir kitaptı işte bu soruların cevabı Botter Apartmanı. Aksaklıklar da vardı ufak tefek. Hızlı gelişen olaylar, ne ara oldu bu kadar dedirten...
Okuyalım mı derseniz derin derin felsefi çıkarımlar, kafa karıştırıcı cümleler aramıyorsanız, aksın bitsin diyorsanız hadi başlayın derim. Keyifli okumalar..