Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
64 syf.
·
Puan vermedi
Çok güzel, hatta okuduğum en güzel şiir kitabı olduğunu söyleyebilirim. Yaklaşık yarım saat içinde okuyup bitirdim ama o kadar nefis şiirler vardı ki kitapta, gidip yeni baskısını almayı düşünüyorum. Bendeki kitabın eski baskısı olmasından dolayı kütüphaneye koyasım gelmedi. Umarım en kısa zamanda alıp bir daha okurum. İçerisinde müthiş şiirlerin olduğuna emin olabilirsiniz ve siz de bu şiirleri seveceğinize göre; gidin, alın ve okuyun, derim. İyi okumalar...
Üvercinka
ÜvercinkaCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201818,6bin okunma
225 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
"Düş kurmak yaşayanlara özgü bir şeydir. Ölüler düş kurmaz."
Böcek Erhan Bener'den okuduğum ilk kitap. Polisiye, psikoloji karışık bir roman. Bu kitabı gördükçe aklıma kazınan şey ise şu: 'Kitabın anakarakteri komiser Recai Bey'in kadınlardan nefret etmesi.' Adam kadınlardan nefret etmiyor adeta tiksiniyor. İlk kez bir kitapta bir karakterin kadınlardan bu denli nefret ettiğini gördüm.
Böcek
BöcekErhan Bener · Everest Yayınları · 2016122 okunma
Reklam
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
70 günde okudu
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
26 Mayıs 1975 Pazartesi günü, saat üçe çeyrek kala civarında bir an, sanki bizim suçtan, günahtan, cezadan ve pişmanlıktan kurtulduğumuz gibi, dünyada yerçekimi ve zamanın kurallarından kurtulmuş gibiydi. Kemal’in olaylı, hüzünlü, pişmanlık dolu, obsesif ve mutlu hayatının en mutlu anı. Ama herkes gibi Kemal’in de o an bunu anlaması mümkün
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,6bin okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Vallahi iki üç saat oturup Ekin Atalar'la sohbet etsem hiçbir şeyim kalmaz gibi hissediyorum. Selindrella'nın ikinci kitabında Selin eski sevgilisinin evlilik davetiyesini aldığı an ondan önce evlenmeye karar veriyor ve arkadaşı Dilara ile kafa kafaya verip binbir türlü plan yapıyorlar. Kitabın çoğunda bir insan bunları nasıl akıl edebilir diye düşünüp durdum, ilk kitabına göre daha komikti. Sonu biraz üzücüydü ama maalesef üçüncü kitabı asla gelmeyecek, okuyanların da içine oturacak bence. Yine de iyi ki okumuşum, iyi ki denk gelmişim, iyi ki tanımışım bu yazarı. Çok eski bir kitap olduğu için pek bilen yok ama olur da bu incelemelere denk gelirseniz kesinlikle okumalısınız.
Selindrella - Acilen Evlenmem Lazım
Selindrella - Acilen Evlenmem LazımEkin Atalar · Artemis Yayınları · 2012200 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
öldükten sonra elbet millet gömüldüğüm çukurun üzerine bir taş daha diker
burada şu ana dek yazmış olduğum incelemeler arasındaki bu en uzun incelememi okuyan herkese şimdiden teşekkürler (ben olsam uzun demez okurdum. kendim yazdım diye demiyorum. valla. bak yemin ettim. lol.) okumuş olduğum bu kitap floridadaki ringling kolejinde mimarlık, sanat ve
Anıtkabir'in Ötesi Atatürk'ün Mezar Mimarisi Ulusal Benliğin İnşası ve Sürdürülmesi
Anıtkabir'in Ötesi Atatürk'ün Mezar Mimarisi Ulusal Benliğin İnşası ve SürdürülmesiChristopher S. Wilson · Koç Üniversitesi Yayınları · 01 okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Arif Damar, 1925-2010 yılları arasında yaşamış bir şairimiz. Eserleri Günden Güne (1956), İstanbul Bulutu (1958), Kedi Aklı (1959), Saat Sekizi Geç Vurdu (1962), Alıcı Kuş (1966), Seslerin Ayak Sesleri (1975), Alıcı Kuşu Kardeşliğin (1975, ilk beş kitabının toplu basımı), Ölüm Yok ki (1980), Ay Ayakta Değildi (1984), Acı Ertelenirken (1985, ilk yedi kitabından seçmeler), Yoksulduk Dünyayı Sevdik (1988), Ay Kar Toplamaz ki (1990, Toplu şiirler), Onarırken Kendini (1992), Eski Yağmurları Dinliyordum (1995, seçmeler), Kitaplar Kitabı (2000, Toplu şiirler), Külliyen Red (2002), Kırık Makara (2004), Gitme Kal (2006). Sanat Anlayışı: Arif Damar’ın şiiri, sanat anlayışındaki değişime bağlı olarak iki döneme ayrılır. İlk dönemini 1940-1956 yılları arasında toplumcu gerçekçi çizgide yazdığı şiirler, ikinci dönemini ise, 1956’dan sonra sanat kaygısını daha öne alarak yazdığı şiirler oluşturur. Kırık Makara, 1956-1992 yılları arasında yazdığı "seçme şiirler" den oluşmuş bir kitap ve toplam 57 şiir var. Şiir severlere öneririm.
Kırık Makara
Kırık MakaraArif Damar · Alkım Yayınevi · 20178 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Döşeğimde Öldükten Sonra
Savaşın gölgesinde yaşayan, her yerin ölülerle kaplı, insanların kimlik tespiti bile yapılmadan toplu mezarlara gömüldüğü, taziye merasimlerinin anlamının olmadığı, ölüm karşısında herkesin eşit olduğu, daha da vahim olanı ölümün öfkeye yol açmadığı ve hayatta kalanların kıskandığı bir kurtuluş yolu haline geldiği bir ülkede ölmek mi zordur yoksa
Ölmek Zor İş
Ölmek Zor İşHalid Halife · Delidolu Yayınları · 202321 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış
Arasat
Arasat
Ülkü Ocakları eski başkanlarından
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış
'ın yazdığı 88 sayfalık, bir saat içerisinde çok rahat bir şekilde okunabilen bir şiir kitabıydı... Bu kısa bir süre içerisinde Alişan Satılmış'ın okuduğum ikinci şiir kitabı oldu. Kitabın içerisinde genellikle kişisel duygular ile yazılmış kısa şiirler olsa, ideolojik veya toplumsal kısa kısa şiirler de vardı. Şiirlerin tamamı serbest nazım ile yazılmış olup hepsi bir mesaj vermek amacıyla yazılan şiirler olduğunu söyleyebilirim. Bazı şiirler, sözler bana hitap ederken kişisel şiirler bana hiç hitap etmedi zaten kişisel olduğu için genel okura da hitap etmez diye düşünüyorum. Şiirlerde mesaj verme kaygısı yüksekti. Bence ortalama bir şiir kitabı okunabilir 7/10
Arasat
ArasatAlişan Satılmış · Emre Yayınları · 20012 okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
Satranç sonsuz eski, ama aynı zamanda sonrasız yenidir; kuruluşu mekanik, ancak sadece hayalgücü ile etkilidir; geometrik açıdan sabit bir alanla sınırlı olmakla birlikte kombinasyonlarında sınırsızdır, sürekli kendini geliştiren, ancak yine de verimsiz, hiçbir yere götürmeyen bir düşünme eylemidir; hiçbir şey hesaplamayan bir matematik, esersiz bir sanat, temelsiz bir mimaridir. Stefan Zweig'ın, 1942 yılında, Hitler iktidarından kaçarak sürgün hayatı yaşadığı Buenos Aires'te yayımladığı Satranç adlı romanı, hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de doğrudan Nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. New York'tan Buenos Aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan Dr. B. ile karşılaşır. İsimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. Bir Nazi kurbanı olan Dr. B., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir. Hikâyenin diğer kahramanı Czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. Bu kısa anlatıda, Zweig'ın tüm izleklerini bulmak mümkün: dünün dünyasından bugünün dünyasına geçiş, marazi tutkular, sapkın zekâlar, felaketlerini yaşamları boyunca taşıyan bireyler, fazişm ve kaba şiddet karşısında Avrupa'nın ve dünyanın kaderi…
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,3bin okunma
332 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı elime almamla bitirmem arasında birkaç saat var. O kadar "başka bir şey yapmasım" gelmedi. Şirinler köyü gibi mahalleler hep kitaplarda, eski filmlerde yahut güncel dizilerde kaldı. Şimdi ben yan dairede oturan kişiyi tanımıyorum. Böyle hikayelerde, olayın ana karakterleri dışında kalan yan karakterler daha çok yer eder zihnimde. Misal aklını dünde bırakmış, fotoğraf çeken Fıttır Hıdır, Cemal'in çırağı Furkan, Pilli Aysel... Hayatımın bir döneminde Tatavla yakınlarında, Feriköy'de yaşamıştım. O zamanlar hakkında bu kadar malumatım yoktu mahallenin ve o zamanlarda bile bu sıcak mahalle ilişkisi yoktu. Acaba o samimiyeti çocukluğumuzda bırakmaya kıyamadığımız için mi, her hikayede gerçekten hâlâ varmış gibi anlatmayı seviyoruz? Sevdim ben kitabı, çok eğlenerek, çok hüzünlenerek, merak ederek, gülümseyerek, çokça duyguyu aynı anda yaşayarak okudum. Cemal Süreya vurguları ve aralardaki şaire atıflar da, çok klişe olmasına rağmen hoşluk katmış. Biz sevdiğimiz şeyleri, en klişe halleriyle de sevebilen insanlarız.
Süreya Kuaför Salonu
Süreya Kuaför SalonuŞebnem Burcuoğlu · Dex Yayınevi · 2018688 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.