Marquez'in belki de en gerçekçi romanı/ uzun öyküsü.
Bir "en kötüsü de az umut" öyküsü. 15 yıldır gelmeyen emekli aylığını her hafta sabırla bekleyen, her hafta cuma gelsin de aylığım gelsin diye yaşayan hüsrana uğramış bir emekli albay, oğulları horoz dövüşünde öldürülmüş ve geriye bir tek dövüş horozu kalmış, elde kalan son parayı da horozu beslemeye ayıran, adım adım açlığı- yokluğa sürüklenen aile.
Kadın daha gerçekçi. en azından bir "ya aylık gelmezse?" sorusunu sorabiliyor. Ama albayın her hafta o cuma geleceğinden hiç şüphesi yok.
Kitapta Macondo kasabası yine geçiyor, Belediye Başkanı, Peder Angel, Suriyeli Musa, Türk satıcı, Albay Aureliano Buendia gibi Kırmızı Pazartesi - Şer
Saati ve kısa öykülerden tanıdığımız karakterler yine var.
Bir iki saat ayırıp okunması gereken bir öykü.