Ve nihayet! 7 ayda bir kitap okunur mu demeyin, denedim oluyor. Beklenen an mı desem, hiç bitmesini istemiyordum mu desem bilemedim. Bu kitap politika, sosyoloji ve bir öykünün harmanıdır. Kahramanımız İnce Memed başlarına gelen onca olay karşısında susmuş ancak cevabını düzene başkaldırı şeklinde ifade etmiştir. Arif Saim Bey de bu son serinin kurbanı oldu. Ölümlerle bu eziyet son bulacak mıydı? HAYIR. İnce Memed'in ölümüyle baskı ve şiddet devam edecek miydi? HAYIR. Kitapta övdüğüm noktalar olduğu gibi yerdiğim noktalar da var ancak genel tespit anlatım ve akışın güzelliği üzerine olduğundan, köşeye sıkıştırılmış insanların yaşam öyküsü. HARİKA.
*Kertiş Ali, bundan sonra delikanlıların üstünde üç gün üç gece dövündü. Ne etti, neylediyse onlarla başa çıkamadı. Son soluktaki genç bile, benim adım Memed, dedi. Bütün bu inat karşısında Kertiş Ali şaşkına dönmüştü. Kendisi de köylüydü. Bunca yıl dayak atmak işi gücü ve hem de en yüce uğraşı olmuştu. Ona göre dayak candarmanın en kutsal işidir. Ve hem bu köylünün üstünden dayağı bir hün eksik edersenbu ülke batar, diye öğrendiklerinden bu yana, Toroslarda, Orta Anadoluda, Doğuda, Güneydoğuda fırtınalar gibi eserek, görülmedik dayaklar atarak bu vatanı korumuştu.