Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
20. yüzyılın en iyi bilimkurgu kitabı olarak bahsedilen bu kitaptan Dune filmini izledikten sonra haberim oldu. Bilimkurgu aşığı biri olarak filmine bayıldım ve hemen kitabını okumak istedim ama seri 6 kitaptan oluşuyordu ve kitaplar da çok kalındı. Hayatın koşuşturması ve telaşı derken bir türlü fırsat bulamadım. Bu yaz okuncaklar listemin başındaydı. Hazır tatil de yeni başlamışken bir başlayayım dedim. İlk önce yinr filmini bi izledim unuttuğum yerler var mı diye sonra kitabı okudum. Ama kesinlikle önce kitabı okumalıymışım. Filmi izlerken anlamadığım birçok yerde kitapı okurken aydınlandım. Terimlere ve alt metne daha iyi hakim oluyorsunuz. O nedenle ilk kitap sonra film diyorum.
#dune
Daha Dune kadar bilen yoktu
Maalesef kitabından önce filmini izlediğim için kitabın ilk çeyregine hakimdim.Bu da okuma hissini baltaladı fakat buna rağmen okuduğum Bilim Kurgu kitaplarından farklı bir yere sahip.Kitabı bunlardan ayrı kılan şey ise dinlere eleştri getirmekten sakınmaması Attredies Hanedanı ve basına gelenler klişe.Kitabın en güzel kısımlarından birisi filme alınmamış olan yemek sahnesi gerçekten sınıf farkını yüzünüze vuran oldukça vurucu bir sahne.Herbert çok net İslam terminolojisinden ve Ortadoğu'dan ilham almış.Kitabın temel konularından birisi Orta Doğu halklarının din ve efsaneler yöntemiyle çok kolay mapipüle edilip yönlendirilebileceği.
.Okurken Taht Oyunlarındaki gibi beni şaşırtan şeyler veya LOTR daki gibi şiirsel pasajlar bulamadım bu da kitabın eksi yönü
... +105
Ruh halimi allak bullak eden bir kitaptı.Dünyaya karşı bakış açımı genişletti.Fanatikleşmiş bütün her şeyi sorgulattı.Toplumda büyük etkiler bırakan kurtarıcıların tanrılaştığı,din ve siyasetin iç içe geçtiği bir dünyanın;koyun sürüsü gibi toplulukların sonu olduğunu çok açık bir şekilde gösteren bir kitap.
Paul’un gördüğü ama oğlu Leto’nun buna cesaret edebildiği Altın Yol! Bir önceki kitap güzelce sonlanmış ve Leto’nun büyük fedakârlığını iyice merak ettirmişti. Fikir olarak Siona’nın soyuna eklenen özellik ‘ok’ gibi gelse de, kitabın bu sona giderken yalpalaması garip geldi. Sanki yazar, bu kitabı kadınları hiç görmediği bir dönemde sarhoşken yazmış. Bir bölüm biterken Nayla karakteri, Duncan 900 metrelik dağa tırmanıp aşağıya ip attığı sırada orgazm olunca, ‘sanırım bu kitap iyi bitmeyecek’ diye düşünmüştüm.
Yanılmadım…
Bu kitap, Dune okuyucularının insanlığının sınandığı bir kitaptır.
Teşekkürler Altın Yol, sınandım ve geçtim!
Efsanevi Dune serisinin son kitabını da nihayet bitirme şerefine eriştim. Seriyi övgü dolu bir incelemeyle noktalamak isterdim ama ne yazık ki okurken en zorlandığım kitap Rahibeler Meclisi oldu. Kitabın aşırı yavaş ilerleyen temposu ve benim de yanlış zamanda başlamış olmam hem beni hem de kitabı süründürdü.
Rahibeler Meclisi’ni tek başına
Yaşadığın cevre seni hem bedenen hem psikolojik hem de uyum sağlama açısından etkiliyor. ( Neye inandığını da tabi ) Okuyanlar acısından gittikce derinleşen bir soru oluyor :Ne kadar uyum sağlayıp ne kadar tepki gösteriyoruz?