Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Steinbeck’ten daha önce Fareler ve İnsanlar ve İnci adlı eserlerini okumuştum ve çok beğenmiştim bu kitabı onlar kadar olmasa da o dönem Amerikan toplumunu güzel anlatıyor. Esasen ekonomik bir bunalımın içerisinde olan bir aileyi görüyoruz, bu ailenin hayatını okuyoruz. Bence her okuyan kişi, bu ailede kendinden bir parça bulabilir. Yoksulluk, eserde değinilen bir özellik çokça ama onun dışında toplumun, bireyi ne kadar etkilediği de anlatılmış. Ethan mesela kendi karısının, çocuklarının beklentilerini gerçekleştirmek (bu beklenti zengin olmak) istiyor ama bakıldığında Ethan, bunu o kadar arzuluyor veya "para" meselesine bu kadar takık mıydı?
Ethan, yine toplumdan "örnek aldığı iş insanlarından" dersler öğrendi bunların hepsi kurnaz, bencil ve tabiri caizse bir ticaret adamı olmayı hedefleyen öğretiler. Hikâye boyunca Ethan adlı karakterimizin tüm bu toplumsal etkilerle şekillenmesini izliyoruz.
Tavsiye ederim.
John Steinbeck'in unutulmaz eserlerinden biri daha olsa gerek... Dil sade, çok akıcı değil fakat ilerledikçe kendine çeken bir tadı var.
Baş kahramanımız Ethan Allen Hawley'in varlıklı bir aileden gelip tüm servetini kaybetmesi üzerine toplum içinde bir alt sınıfa düşmesi ve buradan ailesi ve çevresi için ahlaki değerleri hiçe sayarak tekrar üst sınıfa çıkması ve çıkarken yaşadıkları konu ediniliyor. Romanda Hawley'in yaşadığı ikilemler, zorluklara karşı hayata tutunuşu ve yakınları için yaptığı fedakarlıklar (her ne kadar doğru olmasa da) dikkatimi çekti.Toplumun insan üzerinde ne kadar etkili olduğunu, toplum için manevi değerlerden bile vazgeçebilecek seviyeye yine toplumun kendisinin getirdiğini bu romanda okudum.
Yazarımız, diğer romanlarında da olduğu gibi betimlemeyi biraz abartmış. Olayların çok ince ayrıntılarına kadar yazmış. Bazı sayfalarda kitabı okumayı bırakasım geldi ama yılmadım:)
Bizi yani toplumu anlatıyor. Okumak isteyenlere keyifli okumalar....
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
Sohbet buraya geldiğinde, başka konuşalacak şey mi kalmadı, içim daraldı kapatın konuyu lütfen, gibi cümleler duyardım zaman zaman. Büyük ihtimalle sizler de. Ölüm bilinci, maalesef sevdiğiniz birinin kaybıyla insanda gerçek bir yer ediyor. Benim bu konulara yönelmemdeki sebep biraz da insanların tepkileriyle bu konuya pandoranın kutusu gibi
Kitabı ben severek okudum kitabın icindekiler çoğu insanın başına gelebilecek şeyler günümüzde de Türk dizilerinde de bir örneği yada bebzeri var diye düşünüyorum tabi bakış açısı ile alakalı birazda alıp okunabilir klasik okumayı sevenleri tatmin edici bir kitap olarak görüyorum ben
Köklü ve zengin bir aileden gelen Ethan, bir zamanlar ailesine ait olan şarküteri dükkanında tezgahtar olarak çalışmaktadır. Eskiden kendilerine ait olan dükkanda işçi olarak çalışmak Ethan için hayli zor bir durum. Eşi ve çocuklarının taleplerini karşılayamaz duruma gelmesi, dükkana gelen herkesin ona tavsiyelerde bulunmasıyla varoluşsal bir krize girer. Çözümü ise kendisinden hiç beklenmeyecek yollarda arar...
Bakıldığında dürüst bir insan gibi görünen Ethan'ın çevresinden gelen istekleri karşılamak için başvurduğu yollar bana Yaprak Dökümü Şevket'i hatırlattı :) İnsan, kendinden beklenen başarıyı, zenginliği, saygınlığı elde etmek için hırs ve intikam duygusu ile hareket edip, olmayacak yollara başvurabiliyor. Ama sonuç nedense hep de aynı oluyor. Peki Ethan da böyle insanlarla aynı kaderi mi paylaşacak?
Kitap öyle bir başladı ki, tamam dedim ya Steinbeck yine yazmış :) Ama neredeyse sonlara kadar beklenen aksiyon gelmedi. Buna rağmen yine de akıcı bir kitaptı. Sevmediğim diğer bir kısım ise kitabın çok fazla soru işareti ile bitmesi. Neredeyse her şey yoruma bağlı bir netlik yok.
Sonlarda ise, Steinbeck yeniden güçlü kalemini göstermiş, etkileyici bir sonla kapanışı yapmış.
Merhabalar. Bu ayın bir diğer okuduğum kitabı Steinbeck'ten Acı Hayat oldu. Benim okuduğum ikinci basımı. Yeni basım Kaygılarımızın Kışı olarak yayınlanmış. Ayrıca belirtmek istedim.
Ne yazık ki benim açımdan yine tatmin edici bir okuma olmadı. Steinbeck eseri okuyormuşum gibi hissetmedim açıkçası. Akıcı fakat pek de ilgi çekici konuya sahip değildi. Kısaca konusu şöyle;
Kendi bakkalını yönetemeyince Murolla adında biri onun dükkânını satın alır ve Ethan'da orada bu kez tehgahtar olarak çalışmaya başlar. Karısı ve çocuklarını memnun etmek için uğraşır. Dürüstlükten, doğruluktan dem vuran Ethan, çok şaşırtıcı hamleler yapacak son bölümlerinde.
Sonu bari tatmin edici olsaydı dedim ama maalesef ki öylece bitti.
#kitapalıntıları :
İnsanlar kolay kolay mağlubiyeti kabul etmezler... Mücadele etme gücünü kendilerinde bulurlar. Onları öldüren, dumura uğratan şey kötümserliktir. Korku yavaş yavaş yüreklerini kaplar.
Kişiyi şüphe içinde bırakan şey, birdenbire elde edilen, bir anda varılan gerçeklerdir.
Yeryüzünde yiyenler ve yenilenler var. İşte başlangıç için güzel bir kaide. Yiyenler, yenilenlerden daha mı ahlâklı? Sonunda hepsi de yeniliyorlar... Hepsi... En sert ve kurnazlar bile toprak tarafından yutuluyorlar.
Bir şey sadece onu isteyenin nazarında kıymetlidir.
Hiç kimse öğüt dinlemek istemez... Herkes sadece takdir edilmekten ve desteklenmekten hoşlanır.
Para hastalığı değil, arazları iyileştirir.
